Eşekten ata geçmek: Megane'dan Volvo XC70'e


Doğru ya, ailecek Volvo geleneği olan birisi vardı diyordum forumda; sizdiniz hocam doğru :) Tereciye tere satıyorum ben de... Umarım gelenek devam ediyordur.
Babamı da eski de olsa bir ihtimal Volvo sahibi yapmaya çalışıyorum bakalım; zira konudaki arabayı sürdüğünde yüzünde beliren gülümsemeyi görmek yetti.



4 araçtır, araçlarımın giderlerini uygulamada takip ediyorum ve giderler üçe ayrılıyor: Yakıt, bakım ve vergi/sigorta. Kıstasım, yakıtın %50, kalan yarısının bakım ve diğer kalemlere bölünmesi.

Megane yürütme maliyeti en düşük araçlardan birisiydi fakat yine de masraflıydı diyebiliriz. Megane'ın çıkardığı kadar sorun çıkaracağını sanmıyorum. Kaldı ki Volvo'daki D5 motoru çok araştırdım; forumlarda ve gruplarda 1.000.000 kilometreye yakın çok paylaşım gördüm ilk motor ve şanzımanla. İsveç'te taksi, polis aracı vs olarak kullanılması da yaygın. Ben de bu rakamları görebilmek için ilk sahibinden ve yetkili servis bakımlı araç aldım. Aklınıza gelebilecek neredeyse tüm kaynaklarda kullanıcılarından "uzun ömürlü" yorumuna denk gelince daha fazla düşünmedim. Tek sorun ortalama yakıta alışmaktı benim için; ona da alıştım sayılır.

Bu arada, sonuçta insan üretimi mekanik araçlar. Tabii ki sorunları olacak ve masraf çıkaracaklar. Araçların tabiatı gereği her marka ve model için geçerli. Bunu dert etseydim hiç aracım olmazdı. İhtiyacım olduğunda araç kiralardım fakat benim için sürdürülebilir değil. 3 ayda 9.500 kilometre; tam zamanlı çalışmama rağmen. Bu yolun çoğunluğunda bu arabanın konforu sayesinde başım ağrımadan eve vardım; birkaç ilginç yolda ve olayda bana verdiği güven paha biçilemez.

Geçtiğimiz hafta sonu arabamı 330 km sürüp başka bir arabaya geçmem gerekti diğer 350 km için; 2025 model ve dolu paket QQ ile. Volvo'daki koltuk rahatlığı ve ses yalıtımını aradım. Bazen gözü karartıp dünyaya bir kere geliyoruz diyip şansımızı zorlamak gerekebiliyor...

Hepsini geçtim; Türkiye'de araç sahibi olmak hâli hazırda zaten büyük lüks. Madem bu lüksün bedelini ödüyoruz; neden biraz eski ama konforlu, sağlam ve güçlü olmasın?
Ben size katiliyorum zaten. Ama eski araçta risk daha fazla olduğu kesin. Kenarda param olsa sizin gibi yapardım. Kesinlikle alınabilir bir risk bu. Ama dediğim gibi benim için sorun bu.

Yakıt bile benim için sorun az yakan araç aldım zaten. Eski arabamı satma sebebim de 2005 model olması ve artık çok masraf çıkarması idi.

Farklı görüşler tabiki olacak. Sizinki yanlış da demedim zaten ne için yaptığınızı biliyorum. Severek de bu konuyu takip ediyorum. Görünce imreniyorum da yalan yok. Ama dediğim gibi bana uygun değil.

Uzun lafın kısası en iyisi bisiklet tek masrafı 500 km de bir yağ😀👍🏻
 
  • Beğen
Tepkiler: SCC

5 ayda 13.500 kilometre oldu.

Ve arabayla ilk yurtdışı deneyimi, çok merak ettiğim özel bir dağda gerçekleşti: Olympos.

Image (4).jpeg

Yaz sezonuyla beraber tavanda hobi amaçlı taşımacılık da başladı.

Image (10).jpeg

Fakat bu mesajı asıl yazma amacım gece aydınlatma performansı düşen, sararan ve çizilen ön farlarımdan birini kendi araştırma ve emeğimizle düzeltmek. Püf noktaları olduğu için ve ekonomik olduğu için ve herkes faydalanabileceği için paylaşmak istiyorum:

  • Buharlı temizliği daha önce Megane'da denemiştim ve bir süre sonra farların iç tarafı kararmıştı.
  • Bir oto yıkamacı ise bu farın adam olmayacağını, gidip yenisini almamın daha iyi olacağını söylemişti.
  • Far temizlemecinin biri ise 2000-3000 TL fiyat vermişti.
  • Internette 3M'in far temizleme kitlerine denk geldim. En iyi sonucu bunların verdiğini gördüm.
  • Fakat bu kit 2.500 TL civarında olduğu için içeriğindeki "vernik mendillerini" ve zımparaları ayrıca aldım. Mendillerden 2 adet gerekiyor ve tanesi 200 TL. Zımparalar sanayiden 500, 800 ve 3000'lik olmak üzere toplam 122 TL. Toplam maliyet 522 TL.
  • Zımparaları yaptıktan sonra işlem mendille uygulamaya geliyor (videosunu internette hızlıca bulabilirsiniz).
  • Mendillerin arkasındaki Türkçe stickerı sökünce nasıl kullanılması gerektiği yazıyor ve videolarda bu bilgilere denk gelmemiştim:
  • Mendillerin kesinlikle ıslak mendil gibi açılmaması gerekiyor.
  • 2 fara 2 mendil gerekli. İlk mendili uyguladıktan 5-15 dakika sonra kuruyunca 2. mendil geçiliyor.

Bilginize,
İyi forumlar.

1754898121909.png

Sonuç:

Image (20).jpeg

Image (21).jpeg

Image (19).jpeg

Image (22).jpeg
 
Elinize sağlık. 2013 Golf 7 MidlinePlus da bendekiler içeriden puslu. Atatürk Oto Sanayideki farcı 3,5 gibi bir şey istedi. Sökmesi bana ait. Farların camlarını (pşastiğini) ayırıp temizleyip tekrar birleştireceğiz ama bu farların kalınlığı çok ince çatlama ve buhar problemi olabiliyor demişti.

Sizinki dışarıdan olduğu için hallolmuş ne güzel.
 
  • Beğen
Tepkiler: SCC
5 ayda 13.500 kilometre oldu.

Ve arabayla ilk yurtdışı deneyimi, çok merak ettiğim özel bir dağda gerçekleşti: Olympos.

Image (4).jpeg

Yaz sezonuyla beraber tavanda hobi amaçlı taşımacılık da başladı.

Image (10).jpeg

Fakat bu mesajı asıl yazma amacım gece aydınlatma performansı düşen, sararan ve çizilen ön farlarımdan birini kendi araştırma ve emeğimizle düzeltmek. Püf noktaları olduğu için ve ekonomik olduğu için ve herkes faydalanabileceği için paylaşmak istiyorum:

  • Buharlı temizliği daha önce Megane'da denemiştim ve bir süre sonra farların iç tarafı kararmıştı.
  • Bir oto yıkamacı ise bu farın adam olmayacağını, gidip yenisini almamın daha iyi olacağını söylemişti.
  • Far temizlemecinin biri ise 2000-3000 TL fiyat vermişti.
  • Internette 3M'in far temizleme kitlerine denk geldim. En iyi sonucu bunların verdiğini gördüm.
  • Fakat bu kit 2.500 TL civarında olduğu için içeriğindeki "vernik mendillerini" ve zımparaları ayrıca aldım. Mendillerden 2 adet gerekiyor ve tanesi 200 TL. Zımparalar sanayiden 500, 800 ve 3000'lik olmak üzere toplam 122 TL. Toplam maliyet 522 TL.
  • Zımparaları yaptıktan sonra işlem mendille uygulamaya geliyor (videosunu internette hızlıca bulabilirsiniz).
  • Mendillerin arkasındaki Türkçe stickerı sökünce nasıl kullanılması gerektiği yazıyor ve videolarda bu bilgilere denk gelmemiştim:
  • Mendillerin kesinlikle ıslak mendil gibi açılmaması gerekiyor.
  • 2 fara 2 mendil gerekli. İlk mendili uyguladıktan 5-15 dakika sonra kuruyunca 2. mendil geçiliyor.

Bilginize,
İyi forumlar.

1754898121909.png

Sonuç:

Image (20).jpeg

Image (21).jpeg

Image (19).jpeg

Image (22).jpeg
Çok güzel olmuş. Keyifli gece sürüşleriniz olsun
 
  • Beğen
Tepkiler: SCC
@SCC Hocam 5 aydan fazladır bir volvo kullanıcısı olarak periyodik bakım ve yakıt masraflarınız ne durumda acaba?
vagon araca geçiş göz kırpıyor bana da ancak golften sonra tanıdık passat mı yoksa volvo mu seçmeliyim karar veremiyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: SCC
@isok bu süreçte 16.500 kilometre oldu. İlk periyodik bakımı (mazot filtresi ve işçilik dahil tüm filtreler ve yağ ustadan olmak üzere) 6500 TL'ye yaptırdım. 1 ay sonra tekrar 10.000 bakımına sokacağım, filtreleri bu sefer kendim aldım 3.000 TL tuttu (yetkili servis 18.500 TL fiyat vermişti).

Bakım dışında radyatör üst hortumu almam gerekti. Yetkili servisten 1.056 TL'ye aldım; işçilik ücreti gerekmedi.

Yakıt olarak ise şehiriçi ve şehirdışı karma tüketim 100 kilometreye 8 litre.
Şehiriçinde çok trafikli veya agresif kullanırsam 9 litre civarında.
Şehirdışında sakin ve 110-120 km/h civarında kullanırsam 7.5 litre civarında. Fakat bu pek mümkün değil çünkü yol tutuşu ve torku gıdıkladığı için radar ve ortalama hız olmayan yerlerde 160-170 km/h ile sürüşler de olduğunda ise en fazla gördüğüm 8.5 litre ve araç genelde yüklü, klima açık ve 2 kişi.

Temizini bulursanız Volvo'yu tavsiye ederim. Hele de 5 silindirli D5 motor tadından yenmez.

Şu ek bilgiyi de vereyim; almayı düşündüğünüz model ve motora Volvo onaylı ve işlemi Volvo tarafından gerçekleştirilen Polestar yazılımı atılabiliyor; XC70 özelinde örnek aşağıda. Diğer modellerde nasıl verim alınacağı ise burada: https://engineered.polestar.com/

1758176424720.png
 
Sonbahara girerken 19.500 kilometre yol yaptık ve arabaya yaptığım şeyleri, neye ne kadar harcadığımı dönüp burada bir derleme olarak görmek istediğim için ve ilgili forumdaşlara da piyasa bilgisi vermesi için paylaşıyorum.

Image (10).jpeg
  • Kışa hazırlık için 235/60/16 ebatında 16. hafta İspanya üretimi 4 adet Bridgestone Blizzak 6 (26.600 TL) taktırdım. Lastik fiyatları çok artmış maalesef.​
  • Daha iyi aydınlatma için Osram D1S Night Breaker Laser Next Gen Xenarc ampul taktım; eskileri Osram çıktı fakat artık ömürlerinin sonuna gelmişti sanırım, kim bilir ne zaman takıldılar fakat yedek olarak kenara kaldırdım. Çifti 4800 TL. Aydınlatmadan memnunum fakat ayar yaptırmam gerekiyor.​
  • 2. kez 10.000 bakımına da girdik. Mann filtreler 2220 TL (kabin filtresi anti-alerjen FreciousPlus, yakıt filtresi dahil değil), yağ 6 litre Castrol 0W30 A5/B5 üretici yağı 4500 TL ve 1000 TL işçilik.​
  • Plakalarım vidalı ve berbat hâldeydi. Servis plakalık hediye edince plakaları da yeniledim. Noter 350 TL, Şoförler Odası 850 TL, yarım saatte bitti gitti.​
  • Far yıkamalı sistemin deposu toplam 6.5 litre olduğu için kışa hazırlık olarak 2 litre Würth Konsantre Cam Suyu Plus 820 TL.​
  • Bundan sonra yıllık bakımları kendim yapmak için 2.5 ton kapasiteli plastik araç rampası 3700 TL.​
Şimdi sıra geldi kar yağmasını beklemeye :)

Image (19).jpeg
 
Sonbahara girerken 19.500 kilometre yol yaptık ve arabaya yaptığım şeyleri, neye ne kadar harcadığımı dönüp burada bir derleme olarak görmek istediğim için ve ilgili forumdaşlara da piyasa bilgisi vermesi için paylaşıyorum.

Image (10).jpeg
  • Kışa hazırlık için 235/60/16 ebatında 16. hafta İspanya üretimi 4 adet Bridgestone Blizzak 6 (26.600 TL) taktırdım. Lastik fiyatları çok artmış maalesef.​
  • Daha iyi aydınlatma için Osram D1S Night Breaker Laser Next Gen Xenarc ampul taktım; eskileri Osram çıktı fakat artık ömürlerinin sonuna gelmişti sanırım, kim bilir ne zaman takıldılar fakat yedek olarak kenara kaldırdım. Çifti 4800 TL. Aydınlatmadan memnunum fakat ayar yaptırmam gerekiyor.​
  • 2. kez 10.000 bakımına da girdik. Mann filtreler 2220 TL (kabin filtresi anti-alerjen FreciousPlus, yakıt filtresi dahil değil), yağ 6 litre Castrol 0W30 A5/B5 üretici yağı 4500 TL ve 1000 TL işçilik.​
  • Plakalarım vidalı ve berbat hâldeydi. Servis plakalık hediye edince plakaları da yeniledim. Noter 350 TL, Şoförler Odası 850 TL, yarım saatte bitti gitti.​
  • Far yıkamalı sistemin deposu toplam 6.5 litre olduğu için kışa hazırlık olarak 2 litre Würth Konsantre Cam Suyu Plus 820 TL.​
  • Bundan sonra yıllık bakımları kendim yapmak için 2.5 ton kapasiteli plastik araç rampası 3700 TL.​
Şimdi sıra geldi kar yağmasını beklemeye :)

Image (19).jpeg
Stravadan gördüğüm Bolu buralar sanırım :) 2010 da gezmiştim buraları ama yazındı. Sonbaharda ayrı bir güzelmiş.

Araç kaç km ye geldi hocam?
 
Sonbahara girerken 19.500 kilometre yol yaptık ve arabaya yaptığım şeyleri, neye ne kadar harcadığımı dönüp burada bir derleme olarak görmek istediğim için ve ilgili forumdaşlara da piyasa bilgisi vermesi için paylaşıyorum.

Image (10).jpeg
  • Kışa hazırlık için 235/60/16 ebatında 16. hafta İspanya üretimi 4 adet Bridgestone Blizzak 6 (26.600 TL) taktırdım. Lastik fiyatları çok artmış maalesef.​
  • Daha iyi aydınlatma için Osram D1S Night Breaker Laser Next Gen Xenarc ampul taktım; eskileri Osram çıktı fakat artık ömürlerinin sonuna gelmişti sanırım, kim bilir ne zaman takıldılar fakat yedek olarak kenara kaldırdım. Çifti 4800 TL. Aydınlatmadan memnunum fakat ayar yaptırmam gerekiyor.​
  • 2. kez 10.000 bakımına da girdik. Mann filtreler 2220 TL (kabin filtresi anti-alerjen FreciousPlus, yakıt filtresi dahil değil), yağ 6 litre Castrol 0W30 A5/B5 üretici yağı 4500 TL ve 1000 TL işçilik.​
  • Plakalarım vidalı ve berbat hâldeydi. Servis plakalık hediye edince plakaları da yeniledim. Noter 350 TL, Şoförler Odası 850 TL, yarım saatte bitti gitti.​
  • Far yıkamalı sistemin deposu toplam 6.5 litre olduğu için kışa hazırlık olarak 2 litre Würth Konsantre Cam Suyu Plus 820 TL.​
  • Bundan sonra yıllık bakımları kendim yapmak için 2.5 ton kapasiteli plastik araç rampası 3700 TL.​
Şimdi sıra geldi kar yağmasını beklemeye :)

Image (19).jpeg
Çok güzel bir araç 🧿

Farlar mercekli Xenon olduğu için araçtaki çanta, bavul, subwoofer, bagajda kullanılan gündelik kullanılan eşyaları vs.. geçici bir süre evde bırakıp, yakıt deposunu %60-70 oranında doldurup, bu şekilde far ayarı yaptırırsanız, Osram Night Beraker Laser Xenon’lar ile muaazzam bir aydınlatmaya kavuşursunuz,

Farlarınız Xenon yani (yüksek yoğunluklu ışık veren) bir far tipi olduğu için geleneksel “analog far ayar makinesi” ile far ayarı sağlıklı sonuç vermeyecektir, Çünkü bu tip farların yaydığı yüksek yoğunluklu ışık yüzünden analog far ayar makinesinin perdesine düşen ışık perde de ışık saçaklanması oluşturur, bunun neticesinde yapılacak ayar sağlıklı olmaz hatalı bir ayar yapılmış okur,

Xenon ve Led gibi farların digital far ayar makinesi ile far ayarı yapılması gerekir, bu gelişmiş far ayar makinelerinde —>ışık perdeye düşmeden önce bir filtreden geçirilir ve ışığın perdeye saçaklanma yapmadan sağlıklı bir şekilde perdeye düşmesi sağlanır,

Bu tip gelişmiş cihazlar genellikle yetkili servislerde bulunur, yetkili servisten far ayarı için fiyat almanızda yarar var,

Bir de yetkili serviste far ayarı yapılırken araç diagnoz cihazına (bilgisayara bağlanır) ve diagnoz cihazı ayar yapacak teknisyeni yönlendirir ve araçta otomatik far yükseklik sensörünün yeni yapılacak far ayarı ile birlikte kalibrasyonu sağlanır, yani hem far ayarı yapılmış olur, hem de yeni yapılan far ayarına göre otomatik yükseklik sensörünün kalibrasyonu yapılmış olur,

Dışarda digital far yarı cihazı bulsanız bile yeni yapılan far ayarına göre yükseklik sensörünün kalibrasyonunu yapamazlar, Otomatik yükseklil sensörü: aracın ağırlığını, yük durumunu, yolun eğimini, kasisleri ve çukurları gibi senaryoları (sürekli ve gecikmesiz ve anlık olarak) kontrol ederek farların yüksekliğini ayarlar, Bu sistem sağlık çalışmadığı zaman karşıdan gelen araç Xenon farın yüksek yoğunluklu ışığına yüzünden bir nevi gözüne lazer tutulmuş gibi kör olur,

Bu 2 sistem (Xenon far ve otomatik yükseklik sensörü) birbiriyle koordineli olarak çalışıan sistemdir,

Castrol Edge A5/B5 0W-30 kullandığınız bu yağın bir resmi var mı..? Sormanın sebebi Castrol bu yağı üretmeyi bıraktı diye hatırlıyorum. Sadece Edge Professional olarak üretiyor diye hatırlıyorum. Saygılar..
 
Araştırma ve Karar

2 yılda 52.100 km yol yaptığım 322.000 kilometredeki 2006 model Megane 2 SW herhangi bir sorun çıkarmasa da ve ekonomik olsa da; şartların da olgunlaşmasıyla 4x4 bir SW arayışına girmiştim Ağustos civarında...
(Megane'ın konusu: https://www.golftutkusu.com/topic/19109-megane-ii-wagon/)

Manuel, dizel, SW ve 4x4 arayınca seçenekler daralıyor ve yaklaşık 80.000 km sürdüğüm Golf 6'dan sonra VAG'a tekrar dönmek için Audi A4 Allroad, Audi A6 Allroad, Skoda Octavia ve Superb SW dört çeker bakmaya başladım (zaten az olan bu araçların çoğunluğu yüksek kilometreli, ağır hasarlı veya hava yastığı açmış olduğu için arada Passat Variant'lara da baktım. Passat Alltrackler ateş pahasıydı).

Arkaplanda aklımın hep bir köşesinde olan hayâlimdeki Volvo XC70'lere de bakıyordum. Fakat bu segmentten önce bir geçiş arabası olarak üstte saydığım VAGlar vardı; fakat temizini bir türlü bulamadım.

XC70'i araştırmaya başladıkça 2.4 litre 185 beygirlik 5 silindirli D5 motorlarının neredeyse ölümsüz olduğunu ve şanzıman sorunu da pek yaşanmadığını okudum, duydum. Daha fazla inceleme yazısı okuyup videoları izledikçe ve olumlu kullanıcı yorumlarını da okuyunca XC70'te karar kıldım (V90 alanlar dahi XC70'lerini arıyormuş; onların yalancısıyım).

Ne de olsa dünyaya bir kez geliyoruz ve benim için gerçekten her şeyimi karşılayacak diye başladım sınırlı sayıdaki ilanlarla iletişime geçmeye (birkaç ayda genelde 20 küsür civarında gezen XC70 ilanlarını ezberledim).

Gözüme kestirdiğim 1-2 aracı Megane'ı satamadığım için kaçırdım fakat neyse ki öyle de olmuş zira bu araçlar 300.000 km bandındaydı.


Acayip bir Satıcı: Alış Veriş

IMG_5374.jpg

Istanbul'da ilk sahibinden, evin ikinci aracı olup kapalı garajda muhafaza edilen, yetkili servis bakımlı ve 156.000'de 2008 model 2.4 Dizel D5 bir araç buldum. Otomobil sektöründen bir arkadaşım sağolsun akşamında gitti baktı. Elinden 30 küsür araba geçen ve çok zor araba beğenen bu arkadaşım arabaya tabiri caizse aşık oldu :) Satıcı sitedeki en düşük kilometreli ve en diri aracın kendisinde olduğunu bildiği için burnundan kıl aldırmayıp neredeyse hiç pazarlık yapmasa da anlaştık ve kaporayı gönderdim.

Anlaştığımız güne neredeyse bir hafta kala satıcı, aracın ücretinin neredeyse %80'ini hesabına istedi. Böyle bir şeyin mümkün olmadığını fakat dilerse ikinci bileti alıp yıllık izin de alarak sabah orada olabileceğimi belirttim ve öyle de yaptık.

Eksperde buluştuk ve kaputun açılmadığını fark ettik. Satıcı "yetkili servis bunu bekletir" diyip pek yaptırma taraftarı olmadı fakat üsteledim. Ayrıca hiç bahsetmediği "direksiyon kutusunda bir ağırlık var; yetkili servis 100.000 TL fiyat çıkardı" bilgisini de orada yeni paylaştı, öndeki 5 yıllık bitik lastikleri de orada gördüm. Bu masrafları yarı yarıya bölüşelim teklifimi de direkt "kaporanı ve masrafını karşılayayım kendine iyi bak" şeklinde karşıladı 65 yaşındaki abimiz :) Nuh diyor peygamber demiyor. Ama sabırlıyım; çünkü aradığım arabayı bulmuşum ve elim boş dönesim hiç yok.

Kaputu ve eksperi hâlledince notere geçiyoruz. Araç eşinin adına kayıtlı olduğu için O da geliyor. Satıcı, burada yaptığının yanlış olduğunu belirterek "aracı satmaktan vazgeçtim ve para gönderme mevzusunu da direksiyon kutusu vs. de hepsi seni aracı almaktan vazgeçirmek içindi" diyip eşinin ve oğlunun kendisini empati yapmasını tavsiye ederek ikna ettiğini belirtiyor. 17 yıllık araçtan ayrılmanın zor olacağını anlamaya çalışıp hak verecekken bagaja mindercide yaptırdığı bagaj havuzumsu şeyi de alınca ne diyeceğimi bilemedim açıkçası... :)


İlk İzlenimler

Istanbul - Bartın - Samsun yaptım ve 1000 kilometre kadar yeni evlatı tanıdım. Arabadan güvenlik, tokluk, malzeme kalitesi ve rahatlık bekliyordum ve bu beklentilerimin fazlasıyla karşılandığını belirtmeliyim. Yolda "kilometreleri görelim" konusunda paylaşılacak cinsten bir kare de yakaladım :)

IMG_5381.jpg

Beni asıl şaşırtan ve müthiş etkileyen 2 şey var: Ses yalıtımı ve motorun gücü. Bunlarda muhakkak 80 beygirlik 1.5 dCi 2006 model Renault Megane 2'den geçişin etkisi de olacaktır fakat bu nasıl bir izolasyon ve bu nasıl bir güç? (Elmayla hindistan cevizi karşılaştırması)

Istanbul trafiğinden çıkıp aracın genişliğine ve yüksekliğine biraz alıştıktan sonra otoyolda 140-150 ile sabit gidiyorken biraz gaz vermek istedim ve yüzümde acayip bir gülümseme belirdi. O hızlardeyken dahi pedala dokunduğun an araba kulağa müzik gibi gelen tok bir motor sesiyle hiç zorlanmadan ileri fırlayıveriyor (büyük motorun keyfinin ne demek olduğunu 33 yaşımda anlamış oldum).
Ve bunu yaparken bitik lastiklere rağmen ne yoldan bir ses geliyor ne de rüzgâr sesi geliyor...

IMG_5395.jpg

Bartın'da bâkir bir koya ulaşmaya çalışırken heyelan sonucu çamurlu bir yerden geri geri çıkmak zorunda kalıyorum ve 4x4 kabiliyetini de az da olsa ilk kez test etmiş oluyorum; bunun verdiği haz da çok acayip. Ve araba toprak yolda kendi doğasına kavuşup yine süzüle süzüle gidiyor; amortisörler pamuk gibi.

IMG_5497.jpg

Megane ile ezberlediğim Bartın - Samsun arasını sürünce gerçek karşılaştırmayı yapabiliyorum: Ben araba sürmüyormuşum; tüm yolu arabanın içinde hissediyormuşum ve rampalarda geberiyormuşum bunca zamandır :) Volvo ile rampalar çocuk oyuncağı, soğuk asfaltta dahi konforlu ve sessiz bir sürüş ile eve yorulmadan varmamı sağlıyor.
Hem de bunu yaparken aynı sürüş stiline rağmen Megane 5.7 litre yakarken Volvo bunu 7.7 litre olarak yapıyor. 2 tonluk 4x4 araç için bence gayet makul bir tüketim. Deposu 70 litre bu arada.

IMG_5501.jpg

2+1 salon gibi olmasının yanı sıra konsoldaki az ve öz, kullanımı çok basit tuşlar, ses sisteminin kalitesi, ısıtmalı ve elektrikli rahat gerçek deri koltuklar, gizli ve orijinal subwoofer, vites geçişlerinin yumuşaklığı ise diğer artılar.

Hepsini geçtim, araç sizi resmen sarıp sarmalıyor; öyle güvende hisettiriyor. Ve yolda, dalgalı bir denizde dalgaları yara yara hiç hissettirmeden ilerleyen ağır bir gemi gibi hissettiriyor.

IMG_5503.jpg

Başımı ağrıtmazsa gerçekten uzun yıllar binme planım var. Büyük konuşmak doğru olmaz ama hatta son arabam dahi olabilir.
Daha iyileri sizlerin olsun dostlar...​
Yeni aracınız hayırlı olsun keyifle okudum yazınızı,ben de bartından bu arada..
 
  • Beğen
Tepkiler: SCC
Stravadan gördüğüm Bolu buralar sanırım :) 2010 da gezmiştim buraları ama yazındı. Sonbaharda ayrı bir güzelmiş.

Araç kaç km ye geldi hocam?

Burak Hocam bravo, evet, Bolu, aynı zamanda hanımköy olur :) 175.000'e geldik @Brk34

Çok güzel bir araç 🧿

Farlar mercekli Xenon olduğu için araçtaki çanta, bavul, subwoofer, bagajda kullanılan gündelik kullanılan eşyaları vs.. geçici bir süre evde bırakıp, yakıt deposunu %60-70 oranında doldurup, bu şekilde far ayarı yaptırırsanız, Osram Night Beraker Laser Xenon’lar ile muaazzam bir aydınlatmaya kavuşursunuz,

Farlarınız Xenon yani (yüksek yoğunluklu ışık veren) bir far tipi olduğu için geleneksel “analog far ayar makinesi” ile far ayarı sağlıklı sonuç vermeyecektir, Çünkü bu tip farların yaydığı yüksek yoğunluklu ışık yüzünden analog far ayar makinesinin perdesine düşen ışık perde de ışık saçaklanması oluşturur, bunun neticesinde yapılacak ayar sağlıklı olmaz hatalı bir ayar yapılmış okur,

Xenon ve Led gibi farların digital far ayar makinesi ile far ayarı yapılması gerekir, bu gelişmiş far ayar makinelerinde —>ışık perdeye düşmeden önce bir filtreden geçirilir ve ışığın perdeye saçaklanma yapmadan sağlıklı bir şekilde perdeye düşmesi sağlanır,

Bu tip gelişmiş cihazlar genellikle yetkili servislerde bulunur, yetkili servisten far ayarı için fiyat almanızda yarar var,

Bir de yetkili serviste far ayarı yapılırken araç diagnoz cihazına (bilgisayara bağlanır) ve diagnoz cihazı ayar yapacak teknisyeni yönlendirir ve araçta otomatik far yükseklik sensörünün yeni yapılacak far ayarı ile birlikte kalibrasyonu sağlanır, yani hem far ayarı yapılmış olur, hem de yeni yapılan far ayarına göre otomatik yükseklik sensörünün kalibrasyonu yapılmış olur,

Dışarda digital far yarı cihazı bulsanız bile yeni yapılan far ayarına göre yükseklik sensörünün kalibrasyonunu yapamazlar, Otomatik yükseklil sensörü: aracın ağırlığını, yük durumunu, yolun eğimini, kasisleri ve çukurları gibi senaryoları (sürekli ve gecikmesiz ve anlık olarak) kontrol ederek farların yüksekliğini ayarlar, Bu sistem sağlık çalışmadığı zaman karşıdan gelen araç Xenon farın yüksek yoğunluklu ışığına yüzünden bir nevi gözüne lazer tutulmuş gibi kör olur,

Bu 2 sistem (Xenon far ve otomatik yükseklik sensörü) birbiriyle koordineli olarak çalışıan sistemdir,

Castrol Edge A5/B5 0W-30 kullandığınız bu yağın bir resmi var mı..? Sormanın sebebi Castrol bu yağı üretmeyi bıraktı diye hatırlıyorum. Sadece Edge Professional olarak üretiyor diye hatırlıyorum. Saygılar..

@forzaGilles Villeneuve Ali Hocam, her zamanki gibi değerli ve detaylı bilgiler için teşekkürler. Ampulleri zaten sizin başka bir konudaki mesajınızdaki tavsiye üzerine seçmiştim. Farları kendim taktıktan sonraki gün bakımda ustaya söyledim belki bilgisayara bağlar vs diye ama, kara düzen farların üstündeki birkaç cıvatadan ayar yapmaya çalıştı :) oradan hemen sonra ayar için ayaküstü yetkili servise uğrayıp şansımı denedim fakat randevu almam gerektiğini söylediler ve arabanın yanına gelip farları görmeden ezbere konuşmadılar ve hoşuma gitti; büyük ihtimalle dediklerinizi yapacaklar. Samsun'a dönünce randevu alıp gideceğim ve yapılan işlemi burada da paylaşacağım.

Yağın fotoğrafını çekmedim fakat bire bir aşağıdaki ürün ve üretim tarihi 2024. İnternette de en günceli 2024, sanırım dediğiniz gibi üretime son verildi.

Aslında yağ konusunda kafam saklama koşulu ve viskozite olmak üzere 2 noktada karışık. Aydınlatma fırsatınız olursa sevinirim.

1- Saklama koşulu: A5/B5 veya VCC 95200377 onaylı yağlar ya 4 ya 5 Litre, fakat bildiğiniz üzere araç 6 litre alıyor ve litrelikleri de satılmıyor (yetkili servis de genel olarak dışarıya sıvı satışları olmadığını söylemişti). Bundan sonra bakımları kendim yapacağım için yağın bir kısmı fazla gelecek ve kenara kaldıracağım (2 bakım için 3 tane 4 litrelik aldığımı düşünelim). Kalanı bir sonraki bakımda kullanmak konusunda biraz tereddüt ediyorum. Serin ve güneşsiz yerde, 4-5 ay sonra kullanılacak şekilde çok etkileneceğini sanmıyorum fakat yapmadan bilemeyeceğim.

2- Viskozite: 0w30'dan 5w30'a geçmek. Üretici İsveçli olduğu için 0w30 gayet normal ve Doğu Anadolu'da yaşamaya devam etsem hiç şaşmazdım. Fakat, hem Samsun'da yaşamam hem de motorun 175.000 kilometreye gelmesinden hem Volvo onaylı 0w30 yağın zor bulunmasından hem de bir önceki bakımdan sonra kaçak olmamasına rağmen yağ çok ince olduğu için yağ değişiminden 8.000 km sonra yarım litreye yakın yağ eklemem gerekmesinden dolayı 5w30 yağa geçsem mi bilemiyorum. Geçmek istesem dahi yukarı bahsettiğim Volvo yağ spesifikasyonları bu viskozitede yok gibi bir şey. Bu durumda, Castrol veya Liqui Moly'nin en doğru olabilecek modeliyle, spesifikasyon onayları olmasa dahi, 5w30'a geçmek doğru mu olur yanlış mı? Bu viskoziteye geçen kullanıcılar olduğunu okudum birkaç yerde.

1761814174146.png

Yeni aracınız hayırlı olsun keyifle okudum yazınızı,ben de bartından bu arada..

Teşekkürler Cengiz Hocam. Bartın'da tavsiye edebileceğiniz bir Volkswagen ustası var mı? Eşimin Polo'sunun sağ arka fren merkezini değiştirtmem gerekiyor @cengiz74
 
Son düzenleme:
Biraz önce karşıma çıktı şu video, paylaşmak istedim.

 

Geri
Üst