Eşekten ata geçmek: Megane'dan Volvo XC70'e


Arabayı alalı 2 hafta ve 3.500 kilometre oluyor. Biraz izlenim, istatistik ve yol notları:

Ekli dosyayı görüntüle 83091

Bayramda hanımla Doğu Anadolu'da 2000 kilometrelik hızlı bir tur planımız vardı: Samsun'dan Erzurum, Ağrı, Kars, Artvin, Rize ve Samsun.

Ekli dosyayı görüntüle 83089

Erzurum'da bir gece konakladıktan sonra istikamet 1995 - 2000 yılları arasında çocukluğumun bir kısmının geçtiği Ağrı.
Doğubeyazıt'ta İshak Paşa Sarayı'na (altta) uğradıktan sonra Ağrı Dağı (üstte) manzarasıyla Iğdır üzerinden Kars'ta Ani Harabeleri'ne geçerken...

Ekli dosyayı görüntüle 83094

Kars'ı çok merak ediyorduk ve oldukça beğendik. Doğu'nun Paris'i diye abartıldığı kadar varmış. Sokakları, caddeleri ve mimarisiyle Gürcistan'ın başkenti Tiflis'e çok benzediğini belirtmeliyim. Konaklama için tarihi Katerina Sarayı'nı tavsiye edebilirim (altta).

Ekli dosyayı görüntüle 83093

Ardahan Şavşat arasındaki dağ geçidini de çok merak ediyordum. Gerçekten müthiş manzaralı ve virajlı bir yolmuş; en üstteki fotoğraf oradan, 2400 metre civarları. Oraya geçmeden Çıldır Gölü'nü de görmek istedik. Kısmen donuktu ve buraya giderken bölgesel dolu/kar yağışına yakalandık.

Ekli dosyayı görüntüle 83092

Kış memleketinde üretildiği için midir bilinmez, VAG grubunda 4 derecede çıkan "kar/buz" uyarısı 2 derecede çıkıyor :) Bunu da öğrenmiş olduk.
Ve ayrıca arabada kış/kar modu olduğunu da kitapçıktan öğrenmiş oldum. Araç dururken manuel moda alıp 3. vitese getirdiğinizde araç bu moda geçip dört tekere de ölçülü ve eşit güç aktararak ilk hareketteki kaymayı önlemeye çalışıyor.

Ekli dosyayı görüntüle 83090

Arabayı izlemeye doyamadığım için doğal olarak çok fotoğrafını çektim ve hanımdan mizahi birkaç veryansın da işittik :)

Fakat 3 günde 2000 kilometreyi konforlu bir şekilde kat ettiği için sınavı geçti. Özellikle son günkü 900 kilometre ve 15 saate yakın yolculuğu Megane 2 ile tahmin dahi edemiyorum...

Şehirlerarası yollarda 120 sabit; dağlar, köyler, yaylalar, şehir merkezleri dahil 73 km/h ortalama hız ve 8.1 litre ortalama yakıtla turu noktaladık.

Erzurum, Ağrı, Kars arası yollar beklediğimden geniş ve kaliteli. Ara ara güvenlik kontrollerinden geçiyorsunuz. Şavşat Artvin arası müthiş virajlı soğuk asfalt; viraj sevmeyenler kesinlikle girmemeli :) Hatta XC70'in direksiyonu ağır olduğu için bana dahi fazla geldi...

Okuduğunuz için teşekkürler, iyi forumlar.​
Aracın hakkını veriyorsunuz, bizimle paylaştığınız için de teşekkür ederiz bu güzel manzaraları.
 
  • Beğen
Tepkiler: SCC

Bayram tatilinde aşağıdaki rotayı izleyerek Van Gölü turu yapma planımız vardı.

1749554716294.png

XC70 ile 3 günde 2191 kilometrede ortalama 74 km/h hız ve 7.7 litre/100km yakıt tuttu (önceki gün de Bartın'dan Samsun'a Polo ile 490 km; 4 günde toplam 2681 km).

İlk durağımız Nemrut Krateri:

Image (17).jpeg

2200 metre yükseklikte küçük gölün kenarına aracı çekip gece içinde yatıyoruz. Etrafta kimsecikler yok. "Acaba neden kimse yok" derken gece soğuğu cevabı veriyor :)

Image (7).jpeg

Daha fazla oyalanmayıp yola devam etmekte fayda var...

Image (8).jpeg

Gece uyku tulumlarına rağmen o kadar üşüdük ki dağdan inmeden ilk güneşli ve manzaralı yerde bülbül sesleriyle beraber ocağımızda kahvemizi yapıyoruz.

Image (16).jpeg

Bitlis'te ve Van'da görülecek yerleri görüp ertesi gün arabayı asıl görmek istediğim yere, Kemaliye'ye varıyoruz.

Image (15).jpeg

Daha önce bisikletle geçtiğim Karanlık Kanyon (Taş Yolu) maalesef bu sefer acayip kalabalık...

Image (18).jpeg

Turistik "safari" yapan üstü açık Land Rover Defenderlardaki bangır bangır müzik, dikkatsizce sürüp aşırı toz kaldırmaları, yolun Fırat'a bakan uçurumlu tarafları hanımı iyice gerdiği için tünellere daha fazla devam etmiyoruz...

Image.jpeg

İnsanın her yerde durup fotoğraf çekesi geliyor; biz de arabayı bırakıp 1.5 kilometre kadar yürüyoruz.

Image (13).jpeg

Bayram kalabalığına ve Van Gölü'ndeki Akdamar Kilisesi'nin şişirilmiş bir balon olmasına rağmen, Nemrut sayesinde tadı damakta kalan hızlı ve yoğun bu turu da noktalıyoruz...​
 
Bayram tatilinde aşağıdaki rotayı izleyerek Van Gölü turu yapma planımız vardı.

Ekli dosyayı görüntüle 84532

XC70 ile 3 günde 2191 kilometrede ortalama 74 km/h hız ve 7.7 litre/100km yakıt tuttu (önceki gün de Bartın'dan Samsun'a Polo ile 490 km; 4 günde toplam 2681 km).

İlk durağımız Nemrut Krateri:

Ekli dosyayı görüntüle 84533

2200 metre yükseklikte küçük gölün kenarına aracı çekip gece içinde yatıyoruz. Etrafta kimsecikler yok. "Acaba neden kimse yok" derken gece soğuğu cevabı veriyor :)

Ekli dosyayı görüntüle 84535

Daha fazla oyalanmayıp yola devam etmekte fayda var...

Ekli dosyayı görüntüle 84534

Gece uyku tulumlarına rağmen o kadar üşüdük ki dağdan inmeden ilk güneşli ve manzaralı yerde bülbül sesleriyle beraber ocağımızda kahvemizi yapıyoruz.

Ekli dosyayı görüntüle 84540

Bitlis'te ve Van'da görülecek yerleri görüp ertesi gün arabayı asıl görmek istediğim yere, Kemaliye'ye varıyoruz.

Ekli dosyayı görüntüle 84542

Daha önce bisikletle geçtiğim Karanlık Kanyon (Taş Yolu) maalesef bu sefer acayip kalabalık...

Ekli dosyayı görüntüle 84541

Turistik "safari" yapan üstü açık Land Rover Defenderlardaki bangır bangır müzik, dikkatsizce sürüp aşırı toz kaldırmaları, yolun Fırat'a bakan uçurumlu tarafları hanımı iyice gerdiği için tünellere daha fazla devam etmiyoruz...

Ekli dosyayı görüntüle 84543

İnsanın her yerde durup fotoğraf çekesi geliyor; biz de arabayı bırakıp 1.5 kilometre kadar yürüyoruz.

Ekli dosyayı görüntüle 84544

Bayram kalabalığına ve Van Gölü'ndeki Akdamar Kilisesi'nin şişirilmiş bir balon olmasına rağmen, Nemrut sayesinde tadı damakta kalan hızlı ve yoğun bu turu da noktalıyoruz...​
Çok güzel bir tur olmuş. Bütün foruma XC70 aldıracaksınız bu gidişle😀

Yakıt çokmuş ama aslanı besleyen yemini düşünmez. Bu arabaya helal hoş olsun bence
 
  • Beğen
Tepkiler: SCC
çok güzel ama megan dan volvo ya da wolswagen işin neresine kalıyor.
 
Bayram tatilinde aşağıdaki rotayı izleyerek Van Gölü turu yapma planımız vardı.

Ekli dosyayı görüntüle 84532

XC70 ile 3 günde 2191 kilometrede ortalama 74 km/h hız ve 7.7 litre/100km yakıt tuttu (önceki gün de Bartın'dan Samsun'a Polo ile 490 km; 4 günde toplam 2681 km).

İlk durağımız Nemrut Krateri:

Ekli dosyayı görüntüle 84533

2200 metre yükseklikte küçük gölün kenarına aracı çekip gece içinde yatıyoruz. Etrafta kimsecikler yok. "Acaba neden kimse yok" derken gece soğuğu cevabı veriyor :)

Ekli dosyayı görüntüle 84535

Daha fazla oyalanmayıp yola devam etmekte fayda var...

Ekli dosyayı görüntüle 84534

Gece uyku tulumlarına rağmen o kadar üşüdük ki dağdan inmeden ilk güneşli ve manzaralı yerde bülbül sesleriyle beraber ocağımızda kahvemizi yapıyoruz.

Ekli dosyayı görüntüle 84540

Bitlis'te ve Van'da görülecek yerleri görüp ertesi gün arabayı asıl görmek istediğim yere, Kemaliye'ye varıyoruz.

Ekli dosyayı görüntüle 84542

Daha önce bisikletle geçtiğim Karanlık Kanyon (Taş Yolu) maalesef bu sefer acayip kalabalık...

Ekli dosyayı görüntüle 84541

Turistik "safari" yapan üstü açık Land Rover Defenderlardaki bangır bangır müzik, dikkatsizce sürüp aşırı toz kaldırmaları, yolun Fırat'a bakan uçurumlu tarafları hanımı iyice gerdiği için tünellere daha fazla devam etmiyoruz...

Ekli dosyayı görüntüle 84543

İnsanın her yerde durup fotoğraf çekesi geliyor; biz de arabayı bırakıp 1.5 kilometre kadar yürüyoruz.

Ekli dosyayı görüntüle 84544

Bayram kalabalığına ve Van Gölü'ndeki Akdamar Kilisesi'nin şişirilmiş bir balon olmasına rağmen, Nemrut sayesinde tadı damakta kalan hızlı ve yoğun bu turu da noktalıyoruz...​
Rota çok güzelmiş, araç ta bir hayli uyum sağlamış.
 
  • Beğen
Tepkiler: SCC
Bayram tatilinde aşağıdaki rotayı izleyerek Van Gölü turu yapma planımız vardı.

Ekli dosyayı görüntüle 84532

XC70 ile 3 günde 2191 kilometrede ortalama 74 km/h hız ve 7.7 litre/100km yakıt tuttu (önceki gün de Bartın'dan Samsun'a Polo ile 490 km; 4 günde toplam 2681 km).

İlk durağımız Nemrut Krateri:

Ekli dosyayı görüntüle 84533

2200 metre yükseklikte küçük gölün kenarına aracı çekip gece içinde yatıyoruz. Etrafta kimsecikler yok. "Acaba neden kimse yok" derken gece soğuğu cevabı veriyor :)

Ekli dosyayı görüntüle 84535

Daha fazla oyalanmayıp yola devam etmekte fayda var...

Ekli dosyayı görüntüle 84534

Gece uyku tulumlarına rağmen o kadar üşüdük ki dağdan inmeden ilk güneşli ve manzaralı yerde bülbül sesleriyle beraber ocağımızda kahvemizi yapıyoruz.

Ekli dosyayı görüntüle 84540

Bitlis'te ve Van'da görülecek yerleri görüp ertesi gün arabayı asıl görmek istediğim yere, Kemaliye'ye varıyoruz.

Ekli dosyayı görüntüle 84542

Daha önce bisikletle geçtiğim Karanlık Kanyon (Taş Yolu) maalesef bu sefer acayip kalabalık...

Ekli dosyayı görüntüle 84541

Turistik "safari" yapan üstü açık Land Rover Defenderlardaki bangır bangır müzik, dikkatsizce sürüp aşırı toz kaldırmaları, yolun Fırat'a bakan uçurumlu tarafları hanımı iyice gerdiği için tünellere daha fazla devam etmiyoruz...

Ekli dosyayı görüntüle 84543

İnsanın her yerde durup fotoğraf çekesi geliyor; biz de arabayı bırakıp 1.5 kilometre kadar yürüyoruz.

Ekli dosyayı görüntüle 84544

Bayram kalabalığına ve Van Gölü'ndeki Akdamar Kilisesi'nin şişirilmiş bir balon olmasına rağmen, Nemrut sayesinde tadı damakta kalan hızlı ve yoğun bu turu da noktalıyoruz...​
Güzel, keyifli bir gezi olmuş.
Bizimle de Paylaştığınız için teşekkürler
 
  • Beğen
Tepkiler: SCC
2 milyon TL 8,5 Life mı yoksa ulaşışabilen bir Volvo mu 😀 Çok güzel 🧿
 
  • Beğen
Tepkiler: SCC
2 milyon TL 8,5 Life mı yoksa ulaşışabilen bir Volvo mu 😀 Çok güzel 🧿

Kesinlikle ulaşılabilen bir Volvo derim. Volvo ile 3 ayda 9.500 kilometre oldu.

Farklı segmentler fakat fikir vermesi açısından yine de biraz bahsedeyim (80.000 kilometreye yakın 2012 Golf 6 kullanmıştım).

Volvo 2008 model olmasına rağmen elektrikli bagaj kapağı, elektrikli hafızalı ısıtmalı deri koltuklar vs. gibi donanımlara sahip ve donanımları tamamen es geçiyorum; arabanın aklınıza gelebilecek her yerinde kullanılan malzeme kalitesi çok üst düzey, çok tok. Tamamen ele oturuyor; sağlamlık hissi veriyor (Bkz: Koltuklardaki SIPS - Side Impact Protection System/Yan Darbe Koruma Sistemi). Ayrıca ses yalıtımı için yapılabilecek her şey yapılmış.

Golf'ün meşhur "tok kapı" sesi vardır ya; arabanın her yeri öyle :) Zaten XC70 özelinde boş ağırlığı 2 ton.

Hacim olayına hiç girmeyeyim; 1.80 boyunda birisi olarak arkada rahatça uzanarak kamp atabiliyorum.

Asıl önemli 2 nokta motor gücü ve dört çeker olması; yani yol tutuşu, yani hemen hemen her yerde gidebilmesi ve güvenlik.

1- Motor: 2.4 dizel motor 185 beygir ve 400 nm tork üretiyor. Güç, gaz pedalına çok az dokunur dokunmaz ileri fırlayacak şekilde tabiri caizse hep hazır olda bekliyor. Bu büyüklüğe ve ağırlığa rağmen 8 litre ortalama yakıt kabul edilebilir. Bir de yabancı forumlarda/gruplarda yeni bir deyiş gördüm "drives/pulls like a train". Yani araca karavan vs gibi bir yük taktığınızda tren gibi çekiyor diyorlar :)

2- Dört çeker: Arabaya daha da hakim oldukça viraj kabiliyetini de öğrenmeye başladım. Gemi gibi araba yola nasıl yapışıyor anlatamam. Yolu adeta ısırıyor. Bunu kalkışta da arabanın ön tarafı yükselince anlıyorsunuz. XC70 özelinde yerden de yüksek olmasıyla beraber binek araçlarla girmeye cesaret edemeyeceğim birçok yerden geçtim. Kışın karda ve çamurda sürme fırsatı olunca daha da anlamlı ve keyif verici olacağına eminim.

Yani kısacası;

Hacim ve yükseklik ihtiyacınız yoksa; Golf'te beygir ve dört çeker lüksüyle gerçek sürüş keyfi almak için R almak gerekiyor sanırım (GTI'lar nasıl bilmiyorum). Hâl böyle olunca fiyatlar çok yükseliyor.

Aslında boşuna laf anlatmaya çalışıyorum :) Çünkü büyük motorlu bir Volvo'ya bindiğinizde ne demeye çalıştığımı anlayacaksınız.
Samsun'a yolunuz düşerse her zaman beklerim @calik

 
Teşekkür ederim faydalı mesajlarınız için. Trabzon da iken Babamın ilk arabası 1983 idi sanırım Volvo 144S idi. Ondan beri bizim ailede ve amcalarda hep bir Volvo oldu. 145, 244, 240, 850, 940, 960, S60R hatırladıklarım.

1983 yıllarında tüm Karadeniz de belki 2-3 binek Volvo var idi. Son 20-30 yıl ancak yaygınlaştı.

Gerçekten de Volvo dediğiniz gibi bir markadır.

Yaşı eski olmasına rağmen sorunsuzluk açısından VW den daha kötü olmaması bence en önemli kriter.

Yolum düşerse o taraflara yazarım davet için teşekkür ederim.
 
  • Beğen
Tepkiler: SCC
Kesinlikle ulaşılabilen bir Volvo derim. Volvo ile 3 ayda 9.500 kilometre oldu.

Farklı segmentler fakat fikir vermesi açısından yine de biraz bahsedeyim (80.000 kilometreye yakın 2012 Golf 6 kullanmıştım).

Volvo 2008 model olmasına rağmen elektrikli bagaj kapağı, elektrikli hafızalı ısıtmalı deri koltuklar vs. gibi donanımlara sahip ve donanımları tamamen es geçiyorum; arabanın aklınıza gelebilecek her yerinde kullanılan malzeme kalitesi çok üst düzey, çok tok. Tamamen ele oturuyor; sağlamlık hissi veriyor (Bkz: Koltuklardaki SIPS - Side Impact Protection System/Yan Darbe Koruma Sistemi). Ayrıca ses yalıtımı için yapılabilecek her şey yapılmış.

Golf'ün meşhur "tok kapı" sesi vardır ya; arabanın her yeri öyle :) Zaten XC70 özelinde boş ağırlığı 2 ton.

Hacim olayına hiç girmeyeyim; 1.80 boyunda birisi olarak arkada rahatça uzanarak kamp atabiliyorum.

Asıl önemli 2 nokta motor gücü ve dört çeker olması; yani yol tutuşu, yani hemen hemen her yerde gidebilmesi ve güvenlik.

1- Motor: 2.4 dizel motor 185 beygir ve 400 nm tork üretiyor. Güç, gaz pedalına çok az dokunur dokunmaz ileri fırlayacak şekilde tabiri caizse hep hazır olda bekliyor. Bu büyüklüğe ve ağırlığa rağmen 8 litre ortalama yakıt kabul edilebilir. Bir de yabancı forumlarda/gruplarda yeni bir deyiş gördüm "drives/pulls like a train". Yani araca karavan vs gibi bir yük taktığınızda tren gibi çekiyor diyorlar :)

2- Dört çeker: Arabaya daha da hakim oldukça viraj kabiliyetini de öğrenmeye başladım. Gemi gibi araba yola nasıl yapışıyor anlatamam. Yolu adeta ısırıyor. Bunu kalkışta da arabanın ön tarafı yükselince anlıyorsunuz. XC70 özelinde yerden de yüksek olmasıyla beraber binek araçlarla girmeye cesaret edemeyeceğim birçok yerden geçtim. Kışın karda ve çamurda sürme fırsatı olunca daha da anlamlı ve keyif verici olacağına eminim.

Yani kısacası;

Hacim ve yükseklik ihtiyacınız yoksa; Golf'te beygir ve dört çeker lüksüyle gerçek sürüş keyfi almak için R almak gerekiyor sanırım (GTI'lar nasıl bilmiyorum). Hâl böyle olunca fiyatlar çok yükseliyor.

Aslında boşuna laf anlatmaya çalışıyorum :) Çünkü büyük motorlu bir Volvo'ya bindiğinizde ne demeye çalıştığımı anlayacaksınız.
Samsun'a yolunuz düşerse her zaman beklerim @calik

Hocam elbette dedikleriniz çok güzel. Ama asıl önemli olan noktayı atladınız:

Çarkı döndürmek.


Araba alınca masraflar illa oluyor. Ben sıfır araba alayım kafam rahat binerim 10 yıl diye düşünürek sıfır araba aldım.

Siz bütçeniz dahilinde daha güzel bi araba almışsınız ama km ve yılı gereği illaki masrafları olacak. Ben çarkım ucuz dönsün kafası ile aldım siz konforlu olayım dolu paket olsun kafası ile.

Tabiki keşke param olsa da o riski alabilsem diyorum ama günün sonunda durum bu.
 
  • Beğen
Tepkiler: SCC
Teşekkür ederim faydalı mesajlarınız için. Trabzon da iken Babamın ilk arabası 1983 idi sanırım Volvo 144S idi. Ondan beri bizim ailede ve amcalarda hep bir Volvo oldu. 145, 244, 240, 850, 940, 960, S60R hatırladıklarım.

1983 yıllarında tüm Karadeniz de belki 2-3 binek Volvo var idi. Son 20-30 yıl ancak yaygınlaştı.

Gerçekten de Volvo dediğiniz gibi bir markadır.

Yaşı eski olmasına rağmen sorunsuzluk açısından VW den daha kötü olmaması bence en önemli kriter.

Yolum düşerse o taraflara yazarım davet için teşekkür ederim.

Doğru ya, ailecek Volvo geleneği olan birisi vardı diyordum forumda; sizdiniz hocam doğru :) Tereciye tere satıyorum ben de... Umarım gelenek devam ediyordur.
Babamı da eski de olsa bir ihtimal Volvo sahibi yapmaya çalışıyorum bakalım; zira konudaki arabayı sürdüğünde yüzünde beliren gülümsemeyi görmek yetti.

Hocam elbette dedikleriniz çok güzel. Ama asıl önemli olan noktayı atladınız:

Çarkı döndürmek.


Araba alınca masraflar illa oluyor. Ben sıfır araba alayım kafam rahat binerim 10 yıl diye düşünürek sıfır araba aldım.

Siz bütçeniz dahilinde daha güzel bi araba almışsınız ama km ve yılı gereği illaki masrafları olacak. Ben çarkım ucuz dönsün kafası ile aldım siz konforlu olayım dolu paket olsun kafası ile.

Tabiki keşke param olsa da o riski alabilsem diyorum ama günün sonunda durum bu.

4 araçtır, araçlarımın giderlerini uygulamada takip ediyorum ve giderler üçe ayrılıyor: Yakıt, bakım ve vergi/sigorta. Kıstasım, yakıtın %50, kalan yarısının bakım ve diğer kalemlere bölünmesi.

Megane yürütme maliyeti en düşük araçlardan birisiydi fakat yine de masraflıydı diyebiliriz. Megane'ın çıkardığı kadar sorun çıkaracağını sanmıyorum. Kaldı ki Volvo'daki D5 motoru çok araştırdım; forumlarda ve gruplarda 1.000.000 kilometreye yakın çok paylaşım gördüm ilk motor ve şanzımanla. İsveç'te taksi, polis aracı vs olarak kullanılması da yaygın. Ben de bu rakamları görebilmek için ilk sahibinden ve yetkili servis bakımlı araç aldım. Aklınıza gelebilecek neredeyse tüm kaynaklarda kullanıcılarından "uzun ömürlü" yorumuna denk gelince daha fazla düşünmedim. Tek sorun ortalama yakıta alışmaktı benim için; ona da alıştım sayılır.

Bu arada, sonuçta insan üretimi mekanik araçlar. Tabii ki sorunları olacak ve masraf çıkaracaklar. Araçların tabiatı gereği her marka ve model için geçerli. Bunu dert etseydim hiç aracım olmazdı. İhtiyacım olduğunda araç kiralardım fakat benim için sürdürülebilir değil. 3 ayda 9.500 kilometre; tam zamanlı çalışmama rağmen. Bu yolun çoğunluğunda bu arabanın konforu sayesinde başım ağrımadan eve vardım; birkaç ilginç yolda ve olayda bana verdiği güven paha biçilemez.

Geçtiğimiz hafta sonu arabamı 330 km sürüp başka bir arabaya geçmem gerekti diğer 350 km için; 2025 model ve dolu paket QQ ile. Volvo'daki koltuk rahatlığı ve ses yalıtımını aradım. Bazen gözü karartıp dünyaya bir kere geliyoruz diyip şansımızı zorlamak gerekebiliyor...

Hepsini geçtim; Türkiye'de araç sahibi olmak hâli hazırda zaten büyük lüks. Madem bu lüksün bedelini ödüyoruz; neden biraz eski ama konforlu, sağlam ve güçlü olmasın?
 

Doğru ya, ailecek Volvo geleneği olan birisi vardı diyordum forumda; sizdiniz hocam doğru :) Tereciye tere satıyorum ben de... Umarım gelenek devam ediyordur.
...
Trabzon da bir amcam halen S60 R kullanıyor. R ı da çok seviyor memnun. Gelenekten kalan şimdilik o :)
 
  • Beğen
Tepkiler: SCC

Geri
Üst