Covid Olmuşum haberim yok???


İş yerinden kapma ihtimaliniz var bence. Ben de sizinle benzer durumdayım. Yalnızca iş ortamında kontrol edemeyeceğim kişiler var çevremde ki aralarında hastalananlar da oldu. Herkesi potansiyel tehlikeli olarak görmek gerekiyor ne yazık ki, ama en çok da bize en yakın kişilere dikkat etmek gerekiyor bu süreçte.

geçmiş olsun.

 

Geçmiş olsun. Ben de 10 aralıktaki testte pozitif çıkmıştım. İş yerinden arka arkaya 5 kişi pozitif çıkınca ben de teste girdim. Yoksa öyle bir belirti çok hissetmedim. Filyasyon ekibinin verdiği favirapiri kullandım, plaquenili ise kullanmadım. C ve D vitamini takviyesi aldım. Semptomsuz atlattım. Ya test hatalıydı ya da asemptomatik hastaydım.

 
@Rx7 inanır mısınız bende ne koku kaybettim ne tat sadece ateş hissettim gece okadar geçmiş olsun sizlerede

 
@vsoner hocam bende tek belirtisi ateş oldu oda 37.8 Di harici hiç bir semptom olmadı testten bende şüpheliyim bende sadece favir olanı kullandım başka ilaç vermediler ama bana artı olarak ailede sağlıkçı çok kan sulandırıci coraspirin diye bisey kullanıyorum pihtilasmaya yol açıyormuş çünkü 

 
@golfcu91geçmiş olsun. Erken dönemde ciddi bulgu vermemiş olması kolay atlatma ihtimalinizin yüksek olduğunu düşündürüyor. İlk haftayı sorunsuz tamamlarsanız sıkıntı olmaz diyelim. 

nedense çevremdende gördüğümü söylüyorum.bu hastalığa kim daha çok dikkat gösteriyorsa hep onları yakaladı.eminimki sizlerinde çevresinde olan bu virüse yakalanmış olan insanlarında büyük çoğunluğu hep bu şekilde dikkat gösterenler olmuştur.bilmiyorum ne desem umursamamak sanki en güçlü koruyucu kalkanmı oluyor ne? anlayamadım.
Bu tür ifadelerden kaçınmak lazım. İnsanları yanlış yönlendirebilir. Birkaç noktaya değineceğim ve lütfen yazdıklarımı 40 yıllık meslek deneyimi olan bir hekimin yazısı olarak okuyun. Çoğu bildik ama olsun.

  1. Covid-19 ağırlıklı olarak damlacık yolu ile bulaşıyor.  Damlacıklar hapşırma ve öksürme ile 6-8, sesli konuşma ile 2 ve normal nefes alma verme ile 1 metreden solunum yolumuza ulaşabiliyor. Bu değerler maskesiz olma koşulu için elbette. Damlacık yolu ile bulaşmada kısa süreli temas dahi yeterli olabiliyor.
  2. Virüsü her alan hasta olmuyor, semptom vermiyor anlamında değil, virüs bulaşmıyor ve bulaştırmıyor. Bu ACE2 reseptörlerinin yoğunluğu ile ilgili, hiç korunmadığı halde hasta olamayan böyle küçük bir grup var.
  3. Virüsü alanların %15-25'i fark edilir bir semptom vermiyor. Ancak temastan ortalama 3 gün sonra bulaştırıcı konuma geliyorlar ve bu durumlarını 7-10 gün muhafaza ediyorlar. Salgının yayılması için bu en tehlikeli grup. 
  4. Yayılmanın diğer bir yolu da aerosolize virüsü solumak. Yani ortam havasına aerosol (su buharı gibi düşünün) yayılmış virüsü solumak. Bunun için aldığınız virüs yükü önemli. Örneğin asansöre bindiğinizde sizden önce birisi normal nefes alma ile asansörü kullanmış ve arkasından siz binmişseniz risk var, ama süre kısa olacağı için yüksek değil. Bunu kişilerin maskeli olması durumu için yazıyorum. İkisi de maskesizse geçmiş olsun. Ancak hasta olduğunu bilmeyen birinin maskesiz oturduğu daha geniş bir ortama girerseniz 5-10 dakika yetiyor. Bakınız aşağıdaki örnekler.
  5. Son zamanlarda en sık yayılma artık aile ve arkadaş çevresinde; yakın tanıdıklarımız, hele ki herhangi bir belirtileri yoksa, "bizden" sayıyoruz, sevgi ve saygı bağımız var, hasta olsa maskesiz oturmaz diyoruz ve korunmayı ihmal ediyoruz. Oğlu annesinin yoğun ısrarı üzerine ziyaret ediyor. Sarılmıyorlar falan, ama gel oğlum bir sıcak çay iç muhabbeti oluyor, maskeler fora, ve geçmiş olsun. Ya da bir arkadaşınızı ofisinde ziyaret ediyorsunuz, tokalaşmak yok yumruklaşmak (!) var, sonra çay ikram ediyor, kıramıyorsunuz, maskeler fora ve buyurun ilk sevişmeden sonraki hamilelik, halbuki aylardır korunuyordunuz, değil mi...?
  6. Temas yolu ile bulaş başlarda düşünüldüğü kadar ciddi bir sorun değil, marketten aldıklarınızı çamaşır suyu ile yıkamanız gerekmiyor, Normal hijyen tedbirleri ile devam.
  7. Bulaşıcılık: Ne zaman başlıyor? Virüsü aldıktan ortalama 3 gün sonra. Kuluçka süresi ortalama 3-5 gün. Semptomların belirmesinden 2 gün önce bulaşıcı olabiliyorsunuz. Bu da çok tehlikeli bir durum. Ne kadar sürüyor? İlk belirtiden ya da test pozitifliğinden itibaren en az 7 gün. 10. gün sonunda bulaştırıcılık pratikte sıfır. 14 günlük temas izolasyonunun arkasında yatan mantık da bu. 
  8. Belirti verme durumu: Değişik çalışmalar var, genelde %15-25 asemptomatik, yani hasta olduğunu fark etmiyor. Toplum taraması yapılmadan ortaya çıkmıyorlar ve fakat hastalığı bulaştırıyorlar. %50-70 hafif-orta belirtiler. Ateş, kuru öksürük, baş ağrısı, halsizlik, bazen sadece nezle belirtileri ama bazen şiddetli eklem ağrıları, çok küçük bir grupta geçici solunum sıkıntısı. Unutmayın koku ve tad duyusu hemen tüm farklı tablolarda ortaya çıkan önemli bir belirti. Yaklaşık %20 daha ağır belirtilerle hastanelik oluyor, daha kapsamlı tedavi gerektiriyor. Bunların yaklaşık yarısı yoğun bakıma giriyor ve bu grubun da üçte biri kaybediliyor.
  9. Ölümcül mü? Evet, John's Hopkins verilerine göre dünya genelinde ölüm oranı %2.2, ancak istatistiksel verilerin güvenirliği çok yüksek değil. Daha kontrollu çalışmalarda %3-5 arası bir ölüm oranına rastlıyoruz. Yani kabaca her 20-45 hastadan biri ölüyor. Ölümü kolaylaştıran risk faktörleri var, ileri yaş (>60), kalp hastalığı, diyabet, KOAH vb. ciddi başka hastalıkların eşlik etmesi. Oran size yüksek gelmeyebilir, ya da gencim atlatırım diye düşünürsünüz ama ailenizden veya çevrenizden birinin ölümüne neden olabilirsiniz.  Onun için korunmayı hafife almayın asla.
  10. Maske işe yarıyor mu? Kesinlikle, ancak doğru maske doğru şekilde kullanılırsa. Maske yüzü sarmalı, kenarlardan hava kaçağına neden olmamalı, üç katlı ve orta katmanı "meltblown" olacak, burun teli iyi oturacak vs. (meraklısı varsa daha ayrıntılı ÖM'den yazarım). Butik moda kumaş maskelerin etkinliği çok zayıftır. Kağıt maskeler de 4-6 saatten fazla sürekli kullanılırsa soluk havasını buharı materyali bozuyor. Bir de unutmayınız. Maske veya mesafe değil, maske ve mesafe, yani maske takmanız yakınlaşmanız anlamına gelmeyeceği gibi maskesiz uzak konuşma mesafesinde olmanız da sakıncalı. Maske VE mesafe. 
  11. Tedavi: Bilinen tedavisi yok. Favipiravir'in erken dönemde kullanılmasının hastalığın şiddetini azalttığını gösteren çalışmalar var. Yani evet rutin kullanılmalı. Hidroksiklorokini başlarda çok kullandık, ancak etkisinin olmadığını gösteren çok çalışma var, yan etkileri de olunca gerekli değil diyoruz artık. Elbette bol sıvı tüketmek, kesin dinlenme ve özellikle C ve D vitamini takviyesi faydalı. Ağır tabloda kan sulandırıcılar, kortizon, antibiyok, immün plazma gibi çok farklı seçenekler var.
  12. Aşı? Kesinlikle olacağız. Sinovac'ın sonuçları henüz kesinleşmedi, ama olumlu görünüyor. Biontech ile Moderna zaten kullanılmaya başlandı, ancak bize ne zaman ve nasıl gelecek belli değil. Aşı konusunda da yazılacak çok şey var ama sonuçta bu Golf forumu, kapsamı aşar, talep olursa yazışırız. 
  13. Özellikle uğursuz sayıya sakladım bu yazacağımı: Bulaş aynı trafik kazası gibi oluyor, arabanızın bakımları tam, hız yapmıyorsunuz, kurallara uyarak kullanıyoruz ama yine de BAAAM biri gelip çarpıyor, temas şiddeti ve süresi de hasarı belirliyor.  Yani nasıl ben dikkatliyim kaza yapmam diyemezsek, dikkatliyim, ya da bünyem güçlü bana bulaşmaz diyemeyiz. 
  14. Söz, son: Hastayım ama PCR negatif. Maalesef sık görüyoruz bu durumu. Değişik nedenlerle en az %30 yanlış negatiflik oranı var. Yani hasta olan 10 kişinin 3'ünde PCR negatif çıkabiliyor, hatta üstüste alınsa bile.

Buraya kadar okuyan duyarlı ve sabırlı forumdaşlara sağlıklı günler dilerim.  

 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Cembo hocam bilgiler için tşk'ler. Peki yalancı negatiflik gibi, yalancı pozitiflik de mevcut mu? Bence Fatih Terim ve bende kesin yalancı pozitif bir sonuç vardı. 

 
Cembo hocam bilgiler için tşk'ler. Peki yalancı negatiflik gibi, yalancı pozitiflik de mevcut mu? Bence Fatih Terim ve bende kesin yalancı pozitif bir sonuç vardı. 
Yalancı negatif göre çok daha nadir ama teorik olarak olabilir. Onda da farklı örneklerin karışması lazım, ya taşımada ya da özensiz bir çalışma ortamında. 

Yalancı pozitifliği kanıtlamak çok zor, belirtisiz geçiriyor olabilirsiniz. Ancak 3.haftada IgM, yani özgün antikor bakmak lazım. 

 
@cemboselam
benim dediğimin gerçek hayatta hiçmi karşılığı yok.hiçmi şahit olmadınız? çok dikkat edene her bela musallat olur.Ki bir hekimin insanları korku duygularıyla bilgilendirmesi bence mesleğine haksızlıktır.çünkü korku bağışıklığı ve beden enerji frekansını daha düşük seviyeye getirir.
bukadar doktorun kimi,hangi kurumu referans aldığınıda söylermisiniz?ayrıca tıp fakültelerindeki akademik literatürü evvel zaman kimler nasıl oluşturmuş.koruyucu hekimlik neden uygulanmıyor?neden sürekli cerrahi operasyon ve kimyasal sentetik bazlı ilaçlara insanlar muhatap ediliyor?
acaba bu mesleğin içinde olan tanıdık bilindik simalar çıkıp doğruları söylediğinde hemen neden linç ediliyorlar hemde kendi meslektaşları tarafından yapılıyor. neden peki?
hiç kusura bakılmasın öyle bir zamandayız ki herşey birbirine karışmış.sürekli dünyayı kendi istedikleri şekle koymak isteyen ruh hastaları yüzünden dünyada 5-10 yılda bir laboratuarda üretilmiş virüslerle muhatap oluyoruz.
virüsü inkar etmiyorum hastalığıda inkar etmiyorum.fakat bir doktorun hastasını yada toplumunu korkutarak sakındırmasına anlam veremem.
daha geçenlerde yeni zelandadamıydı yanılmıyorsam o taraflarda bir ülkede bir etken maddenin kovid hastalarında tek dozda 2 günde tüm semptomların tamamen bittiğini bir doktor tv de anlatıyordu.ama nedense herkes aşıya odaklanmış niye acaba?
amaç nedir bu korku dayatması nedendir?
bilim kuruluna üye bir doktor ''bizim ilaçla işimiz yok biz pandemi bitmeden bu aşıyı türkiyeye getirmeliyiz'' diye nasıl böyle bir söz söyler.amaç nedir?

kimse kusuruma bakmasın özür diliyorum herkesten (özellikle bu virüse yakalanan yada yakınlarını kaybedenlerden) ama hiçmi haklılık payımız yok?

 
kimse kusuruma bakmasın özür diliyorum herkesten (özellikle bu virüse yakalanan yada yakınlarını kaybedenlerden) ama hiçmi haklılık payımız yok?
Hangi konuda haklılık peşindesiniz? Somut olarak ne öneriyorunuz?

Bağışıklık sistemi ile ruhsal durum arasındaki ilişkiyi hangi bilimsel gözleme dayalı kuruyorsunuz? Korkarsanız bağışıklık sisteminiz zayıflar, hastalığa yakalanırsınız da bir korkutma değil mi? Bununla ilgili kanıta dayalı bir çalışmayı refere eder misiniz? Yoksa kişisel gözlemleriniz size yetiyor mu? 

Bireysel deneyimlerle bilim olmaz. Olsa olsa halk arasında kocakarı tedavisi denilen mesnetsiz yaklaşımlar olur. 

Bilim kuşku demektir. Her tür hipotezi değerlendirir ve belli bir metodoloji ile ya dışlar ya da haklılığını kanıtlar. 

Yazdıklarımın hiçbiri korkutmak amacı ile değil. Virüsün etkilerini anlatmaya çalıştım. Herkes kendi sonucunu çıkartır. 

Koruyucu hekimlik kısmına ise yüzde yüz katılıyorum. Uygulanmamasının basit bir nedeni var, rantiyesi yok. Ama burada konu sağlık sisteminin tartışmak değil, pandemiden kurtulmak. Halk sağlığı uygulamalarının nasıl etkili olduğunu görmek için de Çin çok iyi bir örnek.

Virüs laboratuvarda üretildi, Çin'in bir mikrobiolojik saldırısıdır teorisine de ne evet ne hayır diyemem, şu ana kadar böyle olduğunu kanıtlayacak bir delil sunulmadı. Velev ki öyle bile olsa sonuç değişmez, bir pandemi ile karşı karşıyayız ve bugüne kadar 1.700.000'den fazla can aldı. 

Virüsün davranış biçimini bilerek buna göre tedbir almazsak daha çok kurban veririz.  

 
@cembokardeşim ben bir bilim insanı değilim.fakat bilim insanı olanların söylediklerini söylüyorum sadece.köy kahvesindeki veli amcanın dediklerini demiyorum.
biliyorum konu konuyu açacak soru soruyu doğuracak,çünkü benim elimde belgelemeye çalışacağım bir donem ve bunu ispatlayacak bi boş ve geniş zamanımda olmadığı için kendi sorularınızın doğru olduğunu sanacaksınız.en güzeli bu mesleğin içinde olanların bunu çözmesi gerekecek benim değil.ben sadece kendi düşüncemi ve öğrendiğimi açıklıyorum.isteyen korkar isteyen hayatını kabusa çevirir psikolojisini bozar.isteyende benim gibi farkındalığını arttırır konuya yaban kalmayıp ona göre hareket eder.
 ben bilime inamıyorum demiyorum.bilim kötülerin elinde.
örneğin yediğimiz içtiğimiz paketli işlenmiş hazır gıdaların içeriğine koyulan katkı maddeleri ve yanlış üretim prosesini hangi gıda mühendisi çıkıpta anlatıyor? varmı öyle bir kaç tane yiğit.ama bu işten rant kazanıp susmayı kendi çıkarını koruyan onbinlerce gıda mühendisi var değilmi? aynı şey genetiği değiştirilince susan zirrat mühendislerimiz içinde,aynı şey genetiği değiştirilirken ağaç ve bitkilerin sorumlu ilk ağızları olan hangi orman mühendisi çıkıp konuştu?aynı şey onlar içinde geçerli. 
 ben ilaç sanayisinde çalışan teknisyenim şuan kaç ilaç sentetik değil bunu biliyormusunuz?hemen hemen bir iki elin parmağını geçmez.çıkıp hangi doktor bunları hastalarına anlatıyor.anlatamaz çünkü yasal mevzuat bunun önüne geçer ve o doktor hakkında hastasını mağdur ettiği için davalar açılır diploması elinde alınır?
hangi gıda mühendisine açıklama özgürlüğü getirildi.
aşılara karşı olan farkındalığı yüksek milletin hekimleri çıkıp bişeyler anlattıklarında alay ediyorlar kendileriyle diğer meslekdaşları.neden böyle?
araştırmacı yazarlar sosyal medyadan pandemiyle virüsle ilgili belgeler açıkladıklarında hep birden tüm sosyal medya platformları o kişiler hakkında aşı karşıtlığı etiketi vurup hesaplarını banlıyorlar.eğer onların dedikleri gibi yalan söylüyorlarsa bilim neden bunu ispatlamıyor?neden susturmayı tercijh ediyor?hatta bazılarını neden öldürüyor?

başkada yazmayacağım 
vesselam herkese

 
Şu hastalıkta şunu anladım. Gerekli tedavi ağır hastalar hariç uygulanmıyor bana kan sulandırıci da vermeleri gerekiyordu bunu bilmeme rağmen vermediler sorduğumda kem kum ettiler ben kendim aldırdım. onu geçtim insan bilgilendirir değil mi böyle bir takviye almanız gerekiyor diye? şuan 6.gunum ilaçlar bitti ne yapacağımı sordum 10.gun sonunda çıkabilirsiniz dedi eee test dedim??? sadece sağlık çalışanlarina gelip yapıyorlarmis eve işlerine dönsünler diye?? dedim bizim işimiz yokmu siz dedim nasıl riske atabiliyorsunuz negatif olup olmadığımı bilmeden çıkın diyorsunuz dedim prosedür böyleymiş olaya bakın olaya?? 

 


Geri
Üst Alt