Hayırlı olsun öncelikle.
Avrupada ikinci el araç alırken motor,şanzuman,yürüyen aksam,elektronik vs bakılır.Kaportaya gelince alıcı araca bakınca herhangi bir yerinde hasar görmemesi yeterli,yani araç dıştan bakılınca kusursuz olması önemli,ama mesela bir çamurluğu kaç kere boyanmış,kaputu değişmişmi orasında burasında rütüş varmı bakılmaz,adam bakınca kusursuz bir kaporta görmek istiyor.Bizdeise bu yeterli değil,misal kapı orjinal hatta orjinal boyasıyla farklı bir araçtan takılmış,tamam bunun namusu bozulmuş.Kaputa ayar yapılmış eywah araç bitik,şaka gibi.Fabrikanın attığı mikronla aynı ölçüde boyalı çamurluk vay efendim sana gelmez bu araç vs vs.Bu hep bizim piyasanın icadı,dünyada bir örneyi varmı bilmiyorum.Bizim piyasanın fiyat kırmak,elini güçlendirmek için icaat ettiği birşey.Milleti paranoyak yaptılar,experler bir sector oluşturdu bu sebeple.Bugüne kadar 7-8 tane araba değiştirdim 1 tanesi hariç hepsi ikinci eldi,hiçbir zaman önceliğim hatasız şartı kovalamadım.Hatasız alırsın 3 gün sonra gelir biri tıklar hevesin kaçar.Mesela günümüzde bir far olmuş 20k ufak bir tıklamada tamponda giderse hiç kaporta akasamına gelmeden hop tramerde 50K,halbuki araç tertemiz,sırf bu hasar kaydından satıcı fiyatı 100-150k kırıyor,ama sırf bu hasarsızlık takıntısından belkide elindeki paraya alabileceği en iyi arabayı kaçırıyorlar.
Neyse,çok uzattım ama bu gerçekten çok büyük bir problem,keşke bir kanun,yapılandırma vs gelse bu konudada miletçe kurtulsak,ama sanmıyorum.
Konumuza gelirsek,yazınızı alın bakın keyfinize,üstelik elinize bir avantaj geçti bu sayade.Misal örnek:Allah korusun kaputunuza bir şey oldu ileride ve başka bir orjinal ve orjinal boyalı kaputla değiştirdiniz,e nasıl olsa elinizde yazı var,o şekilde satışta eliniz hep güçlü olur.Hiç etik değil felan demeyin,bakın koca VW bile etiği düşünmemiş.