Biraz kullanıma göre şekilleniyor gibi.
Tanıdık eş dost araçlarına bindiğimde sürüş tarzlarını gözlemlerim hep.
Çoğu kişi ayağını gazdan çeker çekmez frene güçlü ve vaktinden erken basıyor, aracı kendi halinde yavaşlatmak yerine balata disk sürtünmesi ile yavaşlıyor.
Araya mesafe bırakarak frenleme gerektiren noktaları yada durumları önceden sezmeye çalışarak motor kompresyonuyla yavaşlamak benim biraz alışkanlığımdır.
Çoğu zaman frene basmaya gerek bile kalmıyor bu tarz sürüşe alışınca.
Arkamdakinin dikkati için fren ışıklarımın yanması gerekiyorsa frene çok hafif dokunuyorum ki yavaşladığımı erken farketsin diye.
Sokak arasında dönüş yapacağım yerlerde frene basmam, gazdan ayağımı erken çektiğim için araç zaten yavaşlamış oluyor.
Bunlar elbette trafiğin yoğun olmayan senaryoları için geçerli olabiliyor.
Bunun dışında belli bir yıldan sonra fren balatalarının malzeme yapısındaki değişiklikler de etkisi vardır diye düşünüyorum.
Autoholdla ilişkisi olduğuna çok ihtimal vermiyorum Autoholda disk ve balata sürtünmeye devam etse bile çok kısa bir süre olur bu nispeten çok küçük bir aşınma demek. Işıklarda aracı durdurmaya yada hızı 90 dan 50 ye düşürmeye kıyasla çok çok az bir aşınma olacaktır bence.
Aracın 5 kişi kullanılması veya 1 kişi kullanılması arasında da frenlere daha farklı yükler binecektir. Daha büyük ağırlığın yavaşlatılması nispeten daha fazla aşınma demektir.
Nasıl ki yakıt tüketimini etkileyen çok fazla faktör varsa aynı durum fren balatası için de geçerlidir diyebiliriz. Bu yüzden 90 - 100 bin km kullanılıp hala yarısı duran fren balataları olacağı gibi 30 40 bin km yoğun kullanılmış frenlerin aşınarak biten balatalar da olacaktır.
Elektrikli araçlarda rejeneratif şarjdan dolayı frenlere daha az yük biniyor, belki de 200 bin km leri gören fren balatalarına şahit olabiliriz ilerleyen yıllarda. Tabi ki kullanıcısı freni köklüyerek kullanmıyorsa...
Ekleme: golf 7 min üzerinde gelen ön fren balatalarını 90 bin km de değiştirilmişti, aslında değişime gerek olmadığını balataları elime alınca anladım, daha yarısı duruyordu. Servisin fazla para kazanma hırsıyla tongaya düşürmesi diyelim. Ki önlerde zaten fiş var balata kritik seviyeye düşmeden araca uyarı veriyor. O uyarı sonrası takriben 5-10 bin km dahi kullanılabilirdi.
Bu şekilde İstanbul’da yol almak çok zor bende Balıkesir’e gittiğim zaman dediğiniz gibi mesafeli ve frensiz yavaşlama usülünü uygulayabiliyorum ama bu İstanbul öyle bir şehir ki ah ahh. İmkanım olsa da hiç bu şehri görmemiş araba alsam her seferinde diyorum 