15 bin km kazığına karşı 30 bin 2 yıl


bf417

Katılımcı Üye
 
Katılım
3 Tem 2018
Mesajlar
1,961
Tepkime puanı
1,419
Konum
eskişehir
İsim
sedat küçük
Arkadaşlar windshear forumdaşımızın yeni aldığı golf 7.5 aracında olduğu gibi  stockholmde 30 bin 2 yıl bakım olayı mevcut türkiyede neden 15 bin 1 yıl yapıyoruz aracım 2015 tdi manuel her yıl yaklaşık 15 bin kullanıp bakım yaptırıyorum eskişehir kent merkezinde kullanıyorum arada uçurum fark var değerli fikirlerinizi bekliyorum bu da başka bir kazık mı diyelim?

 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Bildiğim kadarıyla iklim koşullarından dolayıymış. Türkiyedeki şartlar gereği araçlar daha çabuk yıpranıyormuş. Mesela sürekli nemli bölgelerde kullanılan araçlar daha az nemli bölgelerdeki araçlara göre daha çok yıpranıyor.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

 
Servis fiyatları konusunda haklısınız, o konuda malesef yapılabilecek pek bir şey yok. Manuel kullanan birisi olarak özel serviste işimi görüyorum yıllardır.

Bence her yıl olması iyi bir şey, sonuçta arabanın yürüyen aksamı tamamen mekanik. Dolayısıyla sen mekanik şeylere ne kadar bakım yapmazsan o kadar eskir ve kullanılamaz hale gelir.

Kilometre ve yıl kıstası ülkenin ilkim şartlarına göre belirleniyor.  Mesela ülkemiz şartlarında toz, toprak, nem vs. gibi şeyler düşünüldüğünde hava filtresi değişimi 15 bin km olarak öngörülüyor.  Kaldı ki 15 bin km bile bence hava filtresi için geç sayılır. Bazen 10 bin km'den sonra aracın havasının çok temiz olmadığını hissedebiliyorsunuz.

Yağ ve yağ filtresi değişimi açısından da 15 bin km veya 1 yıl bence oldukça yerinde bir süre. Araç ne kadar bakımlı olursa o kadar çok km yapar, sağlıklı yaşar. :)  

 
Valla bi diyim vardır servise elini verirsen kolunu alamazsın diye o durum misali klasik servis benimde devir daim pompasının değişimine 2.500 tl 3000 tl istemişlerdi kaldı şuan öyle :D  

 
Bakımı erken yapmak elbette motor sağlığı için daha iyi, bunu tartışmaya gerek yok. Ama bu iyilik verilen emeği karşılıyor mu bilemiyorum, bunun için izin soluklu deney yapmak lazım:) örneğin ortalama bir araç ömrünün 300bin km olduğunu varsayalım, elimizde iki araç olsun, birinin bakımları 15 diğerinin 30binde yapılmış olsun. Elbette daha sık bakıma giren araç daha sağlıklı olur ama fazladan yapılan 10 bakıma değecek bir fark olur mu bilemiyorum. 

 
Benim hiç anlamadığım husus şu .Servisin 15,000 yada 20.000 km de 1 çağırdığı araçları özel servisler neden 10.000 de 1 çağırıyor. Servisin bakım yaptığı araca 30,000 km içinde 2 defa bakım yaptırırken özel serviste 3 defa bakım yaptırıyorsun ekstra masraf

 
bakım tabiki önemli ama bence 1. sırada , aracın kullanım şekli var.  iki trafik ışığı arası gaza asılıp , ışığa yaklaşırken frene abanmak, her nekadar bakımda yaptırsan aracın ömürünü bence bakımsızlıktan daha fazla tüketir. istediğin kadar bakım yaptır bu şekilde daha fazla yıpratırsın aracı.  bi örnek vereyim kendimden,  bikaç kez otobana çıkıp redline'a  kadar motoru devirlendirmiştim. (arasıra yaparım) anında rengi değişti yağın. sürekli o şekilde kullanıldığını düşünün,  bide şehir içinde kat be kat fazla yıpranıyor araç , şehir içinde ani şekilde yapıldığını düşünün. trafik neredeyse hiç olmadığından  bu konuda şanslıyım çerkezde oturduğum için. 

motor yağı sıcaklığı dahi motor devri için önemliyken siz düşünün artık yağı tam ısınmamış motorun üzerine binen yükü.. ara hızlanmalara dikkat etmek lazım.  o sebeple ani hızlanmalardan kaçınmamız kadar ani frenlemede bi o kadar önemli. 

araçlarımız  bir spor otomobil değil. tamam çok seriler , sürüş zevkleri var ama kesinlikle spor otomobil değiller. ki performans için üretilmiş araçların bile kullanım ömürlerini görüyorsunuz. düz bineklerden daha azlar. 

diye düşünüyorum. saygılar sevgiler....

 
@gokayozyer

şu kullanım şekli olayı gerçekten önem teşkil ediyor. Allahtan yakıt pahalı bu ülkede. ötv siz kdv siz  petrol fışkıran dubai usulü  araç kullansaydık ki muhtemelen  kullanırdık? 

red line devir / ışıklarda  zıpkın start uzun yolda uzun süre 160-170 civarı seyretme? 

Ani fren hadi anca disk balata yer. ama asi gençlik kalkışları  motorun  ömrünü  full yiyeceği kesin. 

resmen ve teknik olarak  motorun sesinde detone meydana gelmeden optimal verimli /yakıt tasarruflu kullanıldığı devir  TDİ için 1750 devir.  bunun üzerindeki devirlerde motor ÖTV ye KDV ye yetkili servislere çalışır. Altındaki devirlerde keza  sağır olma motoru gereksiz düşük devirde zorlamalar falan yorar yıpratır.

yılda 32 binden 3 yılda 100 bin görücem . Yüksek devirle / kick down / formula start  falan  3 yılda motoru kanser etmeye niyetim yok  

Geçen hafta Ankara-Sinop yaptım. 110 u hiç geçmeden . akıp gitti araç motoru yormadan . radar/sonar/mayın/çapraz pusu    derdi olmadan relax yolculuk .  

 
Moderatör tarafında düzenlendi:
kesinlikle katılıyorum. lakin ani freninde aracı yıprattığını düşünüyorum. aracın karoserine binen yük, ön akslar, salıncaklar, amortisörler v.b. bunların birbirine ve karosere bağlantı noktaları., sürekli dur kalkta şanzımanın , debriyajın  vesaire...

aslında şöyle demek lazım , araç bir bütün olarak ivmelendiğinden, hızlı durduğu veya hızlandığı zamanki ivme değişikliğinden araç üzerindeki tüm parçalar etkilenir diye düşünüyorum. benim bi getz aracım vardı 10 yıllık dizel , çok hor kullanmadım ama koltuğun karosere  bağlantı noktalarındaki sac koptu bi süre sonra.. gibi....

bi aracı 6 ya takıp akıp gitmek başka

sürekli vites değiştir, hızlı viraja gir, apexten açılarak viraji son sürat çık :)  ... ani dur, ani kalk, spin at, pati çek, lastik yak.... hele bunu içinde dört kişi varken yap....   :) .. bakım naapsın.. 

ben şehir içinde olabildiğince trafik akşına göre aracı yormadan , ani hareket etmeden kullanmaya çalışırım. çünkü en fazla şehir içinde yıprandığını düşünüyorum ve hissediyorum. ayrıca zaten iki araba öne geçmenin , varacağın yere bi faydası yok , otobanda bile süratli gitsen , ortalama hızda giden arabadan çok önce varamıyorsun. aradaki farka deymiyor. 

ama arasıra otobanda hız yapmayı severim, devirlenip bacaları temizlemek lazım arasıra.. 1.4 tsi'da öyle güzel devirleniyorki  gıdıklıyor insanı ... :)  

 
geçen bir arkadaşa 15-20 gün  bmw 3.20 i  170 hp baktık  2. el

şimdi ben bu 3.20  170 hp aracı alayımda?

hangi delikanlı  bu aracın anasını ağlatmamıştır.  aracın arkasını  kıvır kıvır dansöz misali oynatmamıştır?  dip gaz. (zaten  aracın arkasına halay çektirmeyeceksen niye alınır bu f30 170 hp?

+50 yaş   657 devlet memuru  uzman doktor mühendis den ilk sahibi araç aradık yok.

galeriler zaten kimden aldığını bilmiyor . kaçıncı sahibi olduğundan haberi yok?

bmw 3.20i alayım ama  170 beygiri  170 eşeğe çevirip   yükü bindiren ,  dayak kırbaç tekmeyle  aracı spin /patinaj/drift  delisi yapan adamın bmw si alınır da motoru biraz zor alınır ?   

 

Km den ziyade şanzımanı 370 k da değiştirmiş fren balataları da sadece 2 kere değişmiş bunlara çok şaşırdım

 

Geri
Üst Alt