Otomotivde PPM ( Parts Per Milion) ve Önemi


DoğanARABACI

Katılımcı Üye
 
Katılım
19 Şub 2016
Mesajlar
804
Tepkime puanı
374
İsim
Doğan
PPM, kalite performansını ölçmek için kullanılan yaygın bir ölçümdür. Özellikle otomotiv sektöründe kontrollerde kalite performans ölçümünde kullanılmaktadır. Satın alınan 1 milyon parça içerisinden 1 adet hatalı parça tespit edilirse PPM değeri 1 olarak belirtilecektir. 1 PPM değeri, bir milyon içerisinde 1 hata olduğunu ifade etmektedir. Formül olarak ifade edilirse PPM = (Hatalı Parça Sayısı / Toplam Parça Sayısı) * 1.000.000 şeklindedir. 

Örneğin Fren vb. güvenliğe direkt etki eden ürünlerde Yıllık PPM hedef olarak ''0'' (Sıfır) belirlenir , yani üreticinin hata yapma riski yoktur ,  önlemlerini 100% kontrol edilmiş doğru parçalarla garanti etmek zorundadır .

Ama işlevselliği az karoseri parçalarında 500 ile 700 olarak belirlenebilir , nedir bunlar ; Örneğin, aracınız klima borusunu sabitleştirmek için kullanılan braket vb. parçalar..

Fakat , kalite sistem belgelerine sahip Yan sanayi firmaları , gerçekleştirdikleri kalite faaliyetlerinde , sürekli iyileştirme olgusunu yürütemez veya Kalitesizlik Maliyetlerinde süre gelen bir artış var ise , ana sanayi PPM hedefini istediği doğrultuda geri çekebilir .

Alman Otomobil üreticilerinin tamamı , yan sanayilerini Proses veya ürettirdikleri parça bazlı denetleyerek ( Bu denetim VDA 6.3 'tür) kendi belirlemiş oldukları puanlama sistemiyle , denetleme esnasında iyileştirmeye iterler ve bu puanlama sonucu ürüne veya prosese üretim onayı vermeyerek üreticiyi doğruya doğru çekerler.

Bu uygulamalar kapsamında , Alman otomobilleri her daim bir adım önde ilerlemektedir.Hatalar aksaklıklar , proses değişkenlikleri her zaman hatasız üretime olanak sağlamasada işi sıkı tutmak Kaliteli işin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynamaktadır.  

 
Bu konu sadece Alman otomobil üreticilerine has değil. Toyota, Ford, Hyundai ve Mercedes (bu firmalara parça üretiyoruz) benzer prosedürleri uyguluyor. Her firma için yıllık PPM degerlerimiz var, belli bir tolerans aralığı mevcut (bizim ürettiğimiz parçalar için).

Ana Sanayi olarak geçen bütün firmaların kendine has denetleme standartları oluyor. Biri Q1 (FORD) diğer Five Stars (Hyundai) adını alabiliyor. Bu denetlemelerin yanı sıra kendi standartlarının da yan sanayi firmaları tarafından uygulanması beklentileri arasında yer alıyor.

Bu sene yeni 560A Toyota (C-HR) ile birlikte Toyota tarafından firmamıza yapılan denetim sayısının haddi hesabı yok diyebilirim.

 
Ahh otomotivciler ahh , beni yoruyorlar  8D     o Ppap dosyası varya , hele 8 D  raporları 

 
Bu konu sadece Alman otomobil üreticilerine has değil. Toyota, Ford, Hyundai ve Mercedes (bu firmalara parça üretiyoruz) benzer prosedürleri uyguluyor. Her firma için yıllık PPM degerlerimiz var, belli bir tolerans aralığı mevcut (bizim ürettiğimiz parçalar için).

Ana Sanayi olarak geçen bütün firmaların kendine has denetleme standartları oluyor. Biri Q1 (FORD) diğer Five Stars (Hyundai) adını alabiliyor. Bu denetlemelerin yanı sıra kendi standartlarının da yan sanayi firmaları tarafından uygulanması beklentileri arasında yer alıyor.

Bu sene yeni 560A Toyota (C-HR) ile birlikte Toyota tarafından firmamıza yapılan denetim sayısının haddi hesabı yok diyebilirim.
Tabii ki Haklısınız , sadece Golf üzerine konuştuğumuz için örnek verdiğim bir husustur , Kalite yönetim sistemleri ile çalışıyorsanız zaten bu hususlara dikkat etmemiz gerekiyor , yoksa bunun APQP/PPAP var , 8 D si var , FMEA'sı var, varda var... Neyse ki yanlız değilim , çok sevindim . Yoksa ISO/TS 16949 'a girmeyi bende istemem :)

 
PPM, kalite performansını ölçmek için kullanılan yaygın bir ölçümdür. Özellikle otomotiv sektöründe kontrollerde kalite performans ölçümünde kullanılmaktadır. Satın alınan 1 milyon parça içerisinden 1 adet hatalı parça tespit edilirse PPM değeri 1 olarak belirtilecektir. 1 PPM değeri, bir milyon içerisinde 1 hata olduğunu ifade etmektedir. Formül olarak ifade edilirse PPM = (Hatalı Parça Sayısı / Toplam Parça Sayısı) * 1.000.000 şeklindedir. 

Örneğin Fren vb. güvenliğe direkt etki eden ürünlerde Yıllık PPM hedef olarak ''0'' (Sıfır) belirlenir , yani üreticinin hata yapma riski yoktur ,  önlemlerini 100% kontrol edilmiş doğru parçalarla garanti etmek zorundadır .

Ama işlevselliği az karoseri parçalarında 500 ile 700 olarak belirlenebilir , nedir bunlar ; Örneğin, aracınız klima borusunu sabitleştirmek için kullanılan braket vb. parçalar..

Fakat , kalite sistem belgelerine sahip Yan sanayi firmaları , gerçekleştirdikleri kalite faaliyetlerinde , sürekli iyileştirme olgusunu yürütemez veya Kalitesizlik Maliyetlerinde süre gelen bir artış var ise , ana sanayi PPM hedefini istediği doğrultuda geri çekebilir .

Alman Otomobil üreticilerinin tamamı , yan sanayilerini Proses veya ürettirdikleri parça bazlı denetleyerek ( Bu denetim VDA 6.3 'tür) kendi belirlemiş oldukları puanlama sistemiyle , denetleme esnasında iyileştirmeye iterler ve bu puanlama sonucu ürüne veya prosese üretim onayı vermeyerek üreticiyi doğruya doğru çekerler.

Bu uygulamalar kapsamında , Alman otomobilleri her daim bir adım önde ilerlemektedir.Hatalar aksaklıklar , proses değişkenlikleri her zaman hatasız üretime olanak sağlamasada işi sıkı tutmak Kaliteli işin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynamaktadır.  
Değerli Hocam 

Kıymetli Alper Üstadımın en az onun kadar değerli ve de veciz sözlerinden birini aktarmama müsaade ediniz. @calik

" Almanlar otomobillerin diğerleri gibi görünen değil görünmeyen yerlerine yatırım ve geliştirme yaparlar."

 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Değerli Hocam 

Kıymetli Alper Üstadımın en az onun kadar değerli ve de veciz sözlerinden birini aktarmama müsaade ediniz. @calik

" Almanlar otomobillerin diğerleri gibi görünen değil görünmeyen yerlerine yatırım ve geliştirme yaparlar."
@DoğanARABACI. @silvershadow

:)

Almanlar ın 2 dezavantajı var:

1: İfade etmeye çalıştığım ve Murat Beyin söylediği husus. Almanların kendi olmazsa olmaz Otomotiv tanım ve kuralları var. Bu nedenle de gözükmeyen yerlere de para harcayıp mühendislik yapıyorlar. Bu onlara şu anda faydadan çok zarar veriyor çünkü müşteri bu kısımlarla yeterince ilgilenmiyor.

2. Teknolojiyi onlar geliştirdği için her zaman oturmamış ve riskli yeni teknoloji ve sistemlerin sorunları ile uğraşıyorlar. Arızalar oluyor ve bunları genelde müşteri ödüyor. Alman otomobilleri çok gelişmiş iken, Uzakdoğulular Almanları 15-20 yıl geriden takip ettiği için otomobilleri basit ve güvenilir.

Sonuçta Almanlar bence mühendislik olarak açık ara en iyi arabaları yapıyorken, uzakdoğulu imalatçılar da, geriden geldikleri, tekoloji geliştirmede tutucu davrandıkları (risk almadıkları) ve oturmuş ve sorunları giderilmiş tekolojiyi kullandıkları için haliyle sorunsuzluk ve güvenilirlik olarak daha iyiler.

@DoğanARABACI Anladığım kadarı ile otomotiv imalat sektörü içindesiniz, sizce Uzakdoğulular imalat ve kalite kontrol sistemleri açısından Almanlardan üstünler mi ? Yani nihai üründeki arızasızlık farkı, aralarında bir imalattan kaynaklanan kalite farkı olduğu için mi, yoksa yukarıdaki 2 sebepten dolayı mı var? Bunu merak ettim

Selamlar.

 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Uzakdoğu ne gerekiyorsa onu yapıyor bırakıyor , Almanlar bir üstünü zorluyor . Özellikle Toyota kaliteye önem veren firmaların bence başındadır uzakdoğuya örnek olarak

 
@calik Alper hocam güzel yazınız ve anlatımınız için teşekkür ederim , Japonların Kazien açıklaması bence herşeyi açıkça anlatıyor;

Kaizen, belirli bir zaman diliminde müşteri memnuniyetinin arttırılması ve rekabet güçlerinin etkilenmesi amacıyla süreçlere yönelik, çalışan, süreç, zaman ve teknolojide yavaş yavaş; fakat çok sayıda hızlı bir gelişme sağlamayı ve maliyetlerde bir düşmeyi ifade eden bir kavramdır.

Yani baştan elindekilerin en iyisini yapmayı , devamında gelişmeleri takip etmeyi ön gören planları mevcut , ben hayatımda Alman arabası kullanmadığım dönemlerde aldığım japon arabaların hiç sorun yaşamadım ,

Fakat; İlk olarak ne hedeflediğinin de önemi çok büyük , örneğin ,çarpışma güvenliği testlerinden en başlarda dökülen japonlar şimdilerde muhteşem işler çıkarıyorlar , kendi tanımlamalarında olduğu gibi onlar bir adım geriden sağlam adımlarla gelmeyi tercih ediyorlar.

Asıl sorunuza gelecek olursak ;

İmalat yöntemleri konusunda Alman gerçekten sınırları zorlayacak seviyede iyiler ve mühendislikleri gerçekten çok çok üstün , japonlar ise dünyada bu hususta onlara en yakın kesim.

 
Uzakdoğu ne gerekiyorsa onu yapıyor bırakıyor , Almanlar bir üstünü zorluyor . Özellikle Toyota kaliteye önem veren firmaların bence başındadır uzakdoğuya örnek olarak
Ne gerekiyorsa yap(a)mıyorlar. O nedenle Almanların teknolojiyi oturtmasını bekleyip sonradan takip ediyorlar.

Her seferinde Almanlar yaptıktan 10 yıl sonra "bu gerekli galiba" diye akıllarına gelmiyor elbette, o kadar saf değiller. Sadece 10 yıl önce Almanlar sorunları göze alarak kullanırken, yeni teknolojiyi sorunsuz olarak bir arabada kullanamayacaklarını bildikleri için "gerektiği halde" kullanamıyorlar.

Yani neyi sorunsuz yapabiliyorlarsa o kadarını yapıp bırakıyorlar gibi geliyor bana. Çünkü 10 yıl sonra Avrupalıların uyguladığı her teknolojiyi onlar da uyguluyor!

Kurnazca geriden takip ediyorlar.

Alman otomobilleri, Uzakdoğulular kadar sorunsuz ve aynı fiyat olsa, bugün Uzakdoğu markalarını "teknik olarak daha iyiler diye savunanların" kaç tanesi Uzakdoğu markası alır? Bence çok azı alır.

 
Moderatör tarafında düzenlendi:


Geri
Üst Alt